14.10.2014

Mutlaka Okuyun AMAÇ ERDOĞAN’I DEVİRMEK "Gezi uyduramadık Kobane verelim"

Gezi uyduramadık Kobane verelim

Amaç Tayyip Erdoğan'ı devirmek.Fakat halkın oyuyla gelmiş ve geleli de daha iki ay olmuş bir cumhurbaşkanını devirmek nasıl mümkündür? Onu tam olarak bilemiyorlar.
Enayice de olsa bir umutları asker... Asker gelecek, Türkiye seksenli doksanlı yıllara dönecek, çatışmalar büyüyecek, akılları sıra bu rezillikten bir Kürt bağımsızlığı çıkaracaklar...
"Bu böyle devam edemez" sloganı bu özlemin ifadesi.
Devam edemeyecek olan nedir? Halkın desteğiyle cumhurbaşkanı olmuş bir adamın meşru iktidarı mı, Fransa gibi bir ülkenin bile yüzde 0 büyüme çektiği bir dönemde büyüme oranı yüzde 3'te "kalmış" bir ülkenin ekonomisi mi?
Yok efendim, 17 Aralık darbe girişimini gerçekleştirmiş olan mazlum paralel çeteye (!) reva görülen zulüm...
Eh, Taksim ayaklanması başarıya ulaşamadıysa, Kadıköy de dahil olmak üzere ayaklanmayı değişik yerlere yayarız...
"Entel ayaklanması" tutmadı, "eski usul Kürt ayaklanmasına" çeviririz.
"Mesele ağaç da değil Kobane de değil, hâlâ anlamadınız mı?" diye de sorarız Twitter camiasının saftırıklarına.
Domuz gibi biliriz: Çözüm süreci yeni bir anayasaya bağlıdır.
Fakat bu çözümde bağımsızlık olmayacaktır.
O zaman bu sürecin çıkmaza sokulması şarttır(!) Bunun da en kestirme yolu, psikoloji bilimindeki deyimiyle "projeksiyon" yapmak, yani çözümü biz istemediğimiz halde "Tayyip istemiyor" diye suçlamaktır.
HDP gibi ateşle oynayan bir aymazlar mangası da bulmuşken hazır...
HDP hem hükümeti Suriye'ye girmemekle, Kobane'yi "kurtarmamakla" suçlayacak, hem de bunun hukuki altyapısı olan tezkereye mecliste hayır oyu verecek! Bu nasıl bir çelişki, nasıl bir düzenbazlıktır?
Yurtta sulh, cihanda sulh diye atıp tutanlar, sonra dönüp hükümeti Suriye'ye saldırmamakla suçlayacaklar, "cüppeli Kemalist" diye karalayacaklar, bu nasıl bir sahtekârlıktır?
İsterseniz yirmi üç değil üç yüz yirmi üç çocuğu ölüme gönderin, bir yere varamazsınız.
Akıllı Kürt, tek çarenin yeni bir anayasa olduğunu görür ve bilir.
Akıllı Kürt, bunu başarabilecek olan tek gücün AKP olduğunu da görür ve bilir.
Akıllı Kürt, bu süreçte "Tayyip'i" devirmeye çalışmaz, onu destekler.
Akıllı Kürt, gidip de en olmayacak partiyle, CHP'yle işbirliği yapmaz.
Akıllı Kürt, bütün bunlar için de 2015-
2016'ya kadar sabreder.
Akıllı Kürt, İsrail istihbaratının Erdoğan'ı devirmesine çanak tutmaz.
Böylece, akılsız Türk profesörler ve Amerikan ajanı Türk gazeteciler de havalarını alırlar.
Çözüm gene sağlanacaktır ama bu arada, Atatürk'ün deyimiyle "ihtimal bazı kafalar kesilecektir"...
Umarız bu da "mecaz" düzeyinde kalır.
"Kötüsü gelirse Boston'da bir ev tutar otururum" derken kendini Silivri'de bulmak da çıkabilir falda...

SABAH / Engin Ardıç



Öfke ve algı operasyonu!!!

TAKVİM : Bekir Hazar

Kuzey Irak petrolleri bize aktığı günün ertesinde IŞİD çıktı ortaya.
Hemen Musul'a daldı elini kolunu sallayarak.
İlk işi 46 Türk'ü rehin almaktı.
Türkiye Suriye'deki Türkmenlere gıda ve ilaç yardımı yapıyordu.
O yardım TIR'larının önünü kestiler, "SİLAH GİDİYOR"diye algı operasyonu yaptılar.
Elde de tam 46 rehine vardı şimdi. "Hadi çık IŞİD'e terörist de" diye avaz avaz bağırdılar.
ANKARA 46 vatandaşının can güvenliğini düşündü, adamlar tavuk keser gibi insan kesiyordu.
İnsanlıktan çıkmış bir güruh vardı karşılarında. O 46 vatandaşı kurtarana kadar eli kolu bağlıydı Ankara'nın. Ve BÜYÜK OPERASYON başladı. "Türkiye IŞİD'e yardım ediyor" diye yazmaya başladı BATI'daki Musevi BARONLARIN medyası.
CHP sözcüleri de hemen harekete geçti. "Evet evet, Türkiye IŞİD'e yardım ediyor. Açın dış basını okuyun"diye TELLAL gibi bağırdılar kameralar önünde.
Müthiş bir AKIL, inanılmaz bir OPERASYON vardı karşımızda.
Tüm Türkiye'ye "IŞİD'e yardım ediyoruz" inancı pompalanmıştı.
Şimdi sıra 2. Operasyona gelmişti.
Sünni-Şii savaşı gibi gösterilen IŞİD-Bağdat çatışması bir anda başka bir alana kaydı.
Sünni gösterilen IŞİD, Sünni Kürtlere saldırdı hemen yanı başımızda. KOBANi bir anda tüm dünyada Uluslarası bir SEMBOL yapıldı.
Alman ve İngiliz medyası "Türkiye karadan girsin hemen" diye yayına başladı. Aslında onlar da biliyordu girmeyeceğimizi. ABD Dışişleri Bakanı Kerry "Kürtler de istemiyor Türk askerini" diyordu. Biri haykırdı hemen"Sokağa çık Diyarbakır" dedi.
Peki Kobani'de Türk askeri istenmemesine rağmen sokağa çıkanlar neden inanılmaz bir öfke içinde saldırıyordu, yakıp yıkıyordu her yeri? Cevabı çok basitti; ALGI OPERASYONU tutmuş, "Türkiye IŞİD'e yardım ediyor"inancına kaptırılan öfkeli insanlar sokakta saldıracak sakallı arıyordu. Evet "Bu inancı yerleştirdik kafalara"dedikleri anda sokağa dökmek için düğmeye bastılar. Yukarıda yazdıklarımın hiçbiri bana ait değil. "Ben de sokağa çıkanlardanım, sokaktan geliyorum" diyen bir KÜRT kardeşimiz aradı dün Tarsus'tan.
Yukarıda yazdıklarımın hepsini o peşpeşe sıraladı. "Öyle bir IŞİD'e yardım algısı ve ÖFKESİ oluşturdular ki bölgede, sonra da getirip KOBANİ'ye dayadılar terör örgütünü.
Ve sonra çıkın sokağa dediler.
Çözüm sürecini bitirmek, Türkiye'yi kan gölüne çevirerek parçalamak, Suriye'ye çevirmekti amaçları" 
diyor KÜRT kardeşim. Bunu da ispatlayacağını söylüyor. Gece saat 00.01'de Tarsus'ta bir Ülkücü tanıdığına mesaj geliyor; "Vatan, millet, Türkiye için sokağa" diye. "Aynı gece aynı saatte bana da mesaj geldi" diyor. "Kobani direnişi için sokağa" diye.

İki mesajın altında şu cümle yer alıyor; "Bu mesajı en az 10 kişiye at."
12 Eylül öncesi sağcıyı da solcuyu da vuran silah aynıydı çoğu zaman.

Şimdi de aynı mesajlarla vurmak istiyorlar.
Tarsus'taki KÜRT kardeşim oynanan oyunu görmüş. "Eğer 46 rehine kurtarılmasaydı, Türkiye'nin IŞİD'e karşı kılı kıpırdamayacaktı. IŞİD'e yardım yaygarası had safhaya ulaşacaktı. Türkiye 46 rehine operasyonu ile büyük oyunu bozdu.
Bugün 44 ölüyle atlattık olayları. Yoksa yüzleri, binleri bulacaktı Allah korusun" 
diyor. Türkiye IŞİD'e yardım etti yaygarası ile ÖFKE operasyonu yapanlar azmış durumda ve durmuyor.

Barzani'nin "Türkiye bize gizlice yardım etti" sözlerine bile bakmıyorlar.
Barzani'ye yapılan yardım IŞİD'e karşı korunma değil mi? Bu bile bizim IŞİD'le mücadelemizin bir göstergesi.
Ancak dedik ya dış basında pişiriyorlar, içerde kendilerine PARALEL partiler, gazeteler ve yazarlar buluyorlar.
Ukrayna'da halk ikiye bölünüp "Rus yanlıları ve Alman yanlıları" diye savaştı.
Başkaları uğuruna öldüler. Bizden de aynını istiyorlar.
BÜYÜK TÜRKİYE tüm planlarını bozuyor ve bozacak.
Ne yaparlarsa yapsınlar!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder