16.10.2014

Gezi Parkı eylemleri sırasında ilk kez Türkçe kapak hazırlayan ve provokatif başlıklarıyla Erdoğan'a saldırılarda bulunan Alman Der Spiegel dergisi "Berlin Federe İslam Devleti"kuruldu.




Almanya "Hilafet Devleti" kurabilir mi?
Evet kurabilir... Peki Almanya kendi başkentinde bir"Hilafet devleti" kurabilir mi?
Bal gibi kurabilir. Nitekim bunu hayata geçirmişlerdir. 90'lı yıllarda Almanya'da "Berlin Federe İslam Devleti"kuruldu.
Büyük bir binaya bu tabela aynen asıldı. Yıllarca o devlet tabelasını hem seyretti hem de destekledi Almanlar. Cemalettin Kaplan'dı bu Almanya'- da kurulan Hilafet Devleti'nin başındaki kişi. Müridleri, spor salonlarında tahtadan yapılmış tüfeklerle "Rap rap" koşuyor, gövde gösterisi yapıyordu binlerce kişi önünde. Türkiye Kaplan'ın iadesini istiyordu ama Almanlar asla yanaşmadı buna. Yıllarca başkentlerinde Federe İslam Devleti'ni bağırlarına bastılar. Ne olur ne olmazdı? Bir gün lazım olurdu bu "Rap rap" koşanlar. Peki İngilizler bir Hilafet Devleti kurabilir mi? Ohoo bunu en iyi yapan ülkelerin başındadır İngilizler. 1800'lerde Hilafet İstanbul'daydı. Hollandalılar Doğu Hindistan'ı ele geçirmiş zulüm yapıyordu Müslümanlar'a.
İngilizler de Batı Hindistan'ı işgal etmişti. Ruslar Kırım ve Orta Asya'ya dalmıştı. Çin ise Kaşgar Emiri ve mahiyetine saldırmıştı. Dünyanın dört bir yanından İstanbul'daki Halife'ye "İmdat" çığlıkları geliyor, yardım isteniyordu. İstanbul yardıma hazırlanırken Rusları bela ettiler Osmanlıya. 1876'da Osmanlı-Rus savaşı patlak verince durum birden değişti. İstanbul'a "İmdat çığlıkları" gönderen dünyanın dört bir yanında zulüm altındaki Müslümanlar harekete geçti. Osmanlı'ya yardım etmek için sadece Hindistan'da tam 125 bin altın toplandı.
Hindistan'daki Müslümanlar İngilizler'e bir de ültimatom verdi: Ya Ruslar'a karşı Osmanlı'nın yanında yer alırsınız ya da burada seyirci kalmayız gereğini yaparız.Hindistan'daki İngiliz vali durumu Foreign Office'e bildirdi. "Büyük Britanya Ruslar'la savaşta Osmanlı'ya eşlik etmeli yoksa burada cihad tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir, Hindistan'ı kaybedebiliriz" dedi.
1880'de İslam düşmanı Gladstone İngiltere'de iktidara geldi. Gündemde önemli bir madde vardı onlar için. İstanbul'daki Halifeliği bitirmekti tek gayeleri. "Bunun tek yolu var" dedi İngiliz aydını Wilfried Scaven. "Halifeliği Osmanlı'dan alıp Mekke'ye taşımalıyız.
Mekke'de bir Arap Halife çıkarmalıyız.
Hindistan'ın güvenliğini sağlayacak tek yol budur." 
O tarihten itibaren tüm güçlerini ve kudretlerini bu ideal uğuruna harcadılar.

Arap kabileleri kullanarak Mekke'ye girip 150 bin Türk'ü üç gün boyunca sürecek vahşetle şehir girişinde tek tek kestirdiler. Başlarında Arabistanlı Lawrence vardı. Hilafeti Mekke'ye taşımaktan daha öteye geçip, Arabistan'da Vehhabilik adı altında yeni bir din devleti kurdular. Cetvelle sınırlar çizip Osmanlı'nın içinden 22 Arap ülkesi çıkardılar. Sınırlar öyle çizildi ki, Ortadoğu Sünni-Şii-Vehhabi diye parçalara ayrılıp, azınlıkların çoğunluğu yönettiği diktatörlükler haline getirildi. Ve yeni çıkan her ülkede her an mezhep çatışmaları yaşanacak şekilde sınırlar belirlendi. Bugün Ortadoğu'da yaşananların tamamında işte bu İngiliz AKLI'nın fitneci haritası vardır. İslam coğrafyasının her yerinden bugün de çığlıklar gelmektedir. Zulmü yapanlar aynıdır, tek değişen konuğu bu defa Hindistan'ın değil İsrail'in güvenliğidir. Ve İslam Dünyası'nda halk nezdindeki tüm çığlıkların geldiği adres Ankara'dır.YENİ TÜRKİYE bu çığlıkların farkındadır. Farkında olduğu için de elini kolunu bağlamak isteyen güçler içeride tekrarTERÖR HORTLAMASI'nı hayata geçirmek için bu defa ellerine cetvel değil maşaları almışlardır. İçimizdeki yerli maşalar kırılmadıkça çığlıkların yardımına koşmak zor görünmektedir. ANKARA, maşaları demir hurdası olarak çöplüğe atacak güçtedir bugün.
Bekleyin, sabredin ve görün...

TAKVİM : Bekir Hazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder