4.12.2014

Küresel Savaş Çıkaracak Gıdalar : Gıda ürünleri ülkeler için ‘varlıkta da yoklukta da’ adeta bir silah gibi kullanılıyor. Rusya ‘elinde bulunmayan’ buğday ile tüm dünya emtia piyasasını son üç aydır yönetirken, en büyük tüketici Çin alım yapmama tehditleri savuruyor,

Bu gıdalar küresel savaş çıkarır! Küresel ısınma gıdayı etkili bir koz haline getirdi. Tarımsal üretimi güçlü olan ülkelerin küçük bir hareketi bütün ülkeleri etkiliyor. Bazı ülkelerde gıda isyanları başladı
Gıda tüm dünyada bir silaha dönüşüyor. Temel gıdaların üretiminde söz sahibi olan ülkelerin en küçük bir hareketi, tüm dünyayı etkiliyor. Bu güç giderek tehlikeli bir boyuta erişince Dünya Gıda Örgütü (FAO) de harekete geçti ve buğday, pirinç gibi temel gıdaları üreten ülkelere acltoplantı çağrısı yaptı. 

Ekonomistler ise giderek daha sıklaşan bir biçimde 2007-2008 yıllarına gönderme yaparak bir ‘gıda krizi’ olasılığına dikkat çekiyor. Gıda zengini ülkeler de ellerindeki ürün üzerinden, aldıkları kararla sıkıntının daha uzun vadeli olacağı endişeleri yaratıyor.

Gıda ürünleri ülkeler için ‘varlıkta da yoklukta da’ adeta bir silah gibi kullanılıyor. Rusya ‘elinde bulunmayan’ buğday ile tüm dünya emtia piyasasını son üç aydır yönetirken, en büyük tüketici Çin alım yapmama tehditleri savuruyor, Avrupa Birliği korumacı önlemleri tartışıyor, Asya ve Ortadoğu ülkeleri gelişen orta sınıfının ihtiyaçlarına paralel olarak et talebini giderek arttırıyor, Mozambik’te binlerce insan zamlara karşı ayaklanıyor.

Günden güne artan gıda sıkıntıları zincirinin son halkası yine Moskova’dan gelen haber ile tetiklendi. Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Rusya’nın tahıl ürünleri ihracatına yönelik getirdiği yasağı, gelecek yıl hasadın yapılacağı döneme kadar uzattı. Putin, Rus televizyonlarından yayımlanan açıklamasında, tahıl ürünleri ihracatına yönelik yasağın, sadece 2011 yılındaki ekinlerin toplanmasıyla ortaya çıkacak sonuca göre kalkabileceğini söyledi.


Rusya’da haziran ayının ortalarından ağustos ayının ortasına kadar devam eden sıcak hava dalgası yüzünden çıkan yangın ve meydana gelen kuraklık yüzünden, buğday üretiminde ciddi bir düşüş yaşanmıştı. 90-95 milyon ton civarında mahsul bekleyen Rusya’nın, bu yıl ancak 60-65 milyon ton ürün elde edeceği tahmin edilirken, Putin önlem olarak tahıl ürünleri ihracatını geçici olarak, 15 Ağustos’tan itibaren yasaklamıştı.

FAO ‘acil’ toplanacak

Putin’in buğday fiyatlarını yeniden zıplatan açıklaması Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü’nü (FAO) harekete geçmeye zorladı. Örgüt genel olarak gıdada özel olarak ise buğday piyasasındaki sıkıntıları konuşmak için ‘acil’ toplantı çağrısı yaptığını duyurdu. FAO’nun Roma’daki temsilcilerinden Abdulrıza Abbassian, “Bu oldukça ciddi bir durum. Rusya’nın iki yıl boyunca ihracat yapmayacak olması, rahatsızlık yaratabilir” dedi.
Uzmanlara göre gıda alanındaki sıkıntıların önemli bir diğer nedeni ise finansallaşma. Son 10 yılda artan bir biçimde piyasa oyuncularının insafına bırakılan tarımsal emtia ürünleri, pek çok zaman fiziki nedenlerden bağımsız olarak fiyat artışlarının kurbanı oldu.

Ayaklanmalardan korkuluyor
Uluslararası Gıda Politikaları Araştırma Enstitüsü eski yöneticisi Joachim von Braun Financial Times gazetesine yazdığı makalesinde gıdanın finansallaşması ile ilgili sıkıntıların acilen kontrol altına alınması gerektiğini söyleyerek şu uyarıda bulunuyordu: “Bu nedenle şimdi ulusal hükümetlerin önlem alması ve bunun uluslararası bir düzeyde sonuçlara bağlanması için gerekli önlemlerin farkına varmalıyız. Gıda fiyatlarındaki oynaklığa çözüm ancak bunun global anlamda düşünülmesi ile mümkün olabilir. Pazarın kurumsal ihtiyaçlarını düzenleyecek şekilde saydam ve uygulanabilir bir açık ticaretin teminatını sağlamak bu durumda bir elzem. Gıda emtia ürünlerinde aşırı spekülasyon mutlaka frenlenmeli.”

Tüm bu gelişmelerin 2007-2008 gıda krizi ile benzerlikler taşıması ekonomistleri korkutuyor. Özellikle Mozambik’te yaşananlar bu kaygıları giderek güçlendiriyor. Hükümetin ekmek fiyatlarını yüzde 30 arttırma kararı almasından sonra, Mozambik’in başkenti Mabuto’da bir ayaklanma başlamış ve 280 kişi yaralanmıştı. Fiyat artışını protesto etmek amacıyla toplanan ve lastik yakıp, gıda depolarını yağmalayan binlerce kişiye polis ateş açmıştı. 2007-2008 döneminde, gıda sektöründe son 30 yılda görülen en ağır kıtlık yaşanmıştı.

Küresel politikalar ile aşılabilir

Dünya gündemine ‘ülkelerin gıda savaşı’ gibi yansıyan bu duruma karşı ise yapılacakları yine Braun şöyle özetliyor: “Sonuç olarak, tarım ve gıda için, küresel bir politikanın omurgasının kurulması için harekete geçmek bir zorunluluktur. Şu andaki sistem sorumluluklar, etkililik ve inovasyon boyutlarında eksik kalmıştır. Yaklaşan G-20 zirvesi ve Birleşmiş Milletler Konferansı’nın milenyum hedefleri içinde gıda ve beslenme güvenliği konusu belirgin bir şekilde işlenmelidir. İki yapı G-8’in bitmemiş olarak bıraktığı bu konunun takipçisi olmalıdır.” aktifhaber

Tahıl Krizi Büyüyor
09 Ağustos 2010
Rusya'daki durum beklenenden daha kötü, bu durumun dünyayı nasıl etkileyeceği belirsiz
Rusya Başbakanı Vladimir Putin, daha önce 90 milyon ton olarak açıklanan 2010 yılı tahıl üretiminin 60-65 milyon ton civarında olacağını söyledi.

Putin, bazı bakanlarla yaptığı toplantıda, Tarım Bakanlığı'nın tahminlerine göre tahıl üretiminin bu yıl 60-65 milyon ton civarında olacağını belirterek, ''iyimser senaryolara'' göre 60 milyon ton tahılın tüm iç ihtiyacı karşılayacak miktarda olduğunu söyledi.

Putin, Tarım Müdahale Fonu'nda 9,5 milyon ton ve geçen yıldan da 21 milyon ton tahılın bulduğunu kaydetti.

Yılda yaklaşık 90 milyon ton tahıl üreten Rusya, bunun yaklaşık 20 milyon tonunu ihraç ediyordu. Ancak aşırı sıcak geçen havaların yol açtığı kuraklık yüzünden Rusya 15 Ağustos-31 Aralık tarihleri arasında tahıl ve tahıl ürünleri ihracatını geçici olarak iptal etmişti.

Rusya'nın önde gelen tarım analiz şirketinden yapılan açıklamada, hükümetin tahıl ve tahıl ürünlerine yönelik yasağı uzatabileceği belirtilerek, Rusya'nın gelecek yılki buğday ihracatını 10-11 milyon tondan 3 milyon tona kadar indirebileceği kaydedildi.

Açıklamada, geçen yıl 61,7 milyon ton olan Rus beyaz buğdayı üretiminin bu yıl 43 milyon tona kadar inebileceği ifade edildi.
aktifhaber

BM, Pakistan felaketi için acizliğini ilan etti

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-moon, İnsani İlişkilerden Sorumlu yardımcısı olarak atadığı Valerie Amos, Pakistan'daki sel felaketinin boyutunu, ''Birleşmiş Milletler olarak bugüne kadar karşılaştığımız en büyük felaket'' diye tarif etti.

New York'taki BM Genel Merkezi'nde gazetecilerin karşısına çıkan Amos, dünya ülkelerini Pakistan'daki sel felaketi için daha cömert olmaya davet etti. Felaketten etkilenen insan sayısının 20 milyon olduğunu ve ülkenin 5'te birinin sular altında kaldığını anımsatan Amos, ''Bölgeden (Pakistan) üç gün önce New York'a geldim. Felaketzedelere hiç vakit kaybetmeden insani yardım ulaştırmak durumundayız. Salgın hastalıklar insan hayatını bölgede ciddi tehdit ediyor'' dedi.

Sel felaketi nedeniyle hala milyonlarca insanın gıda, ilaç ve temiz su gibi temel insani ihtiyaçlarının karşılanamadığını aktaran Amos, ''Bu felaketin boyutu ve etkilediği kişi sayısı göz önüne alındığında Birleşmiş Milletler'in tek başına bunun altından kalkması mümkün değil'' diye konuştu. Felaketzedelere yardımın Pakistan hükümetinin öncülüğünde yürütüldüğünü belirten Valerie Amos, kendilerinin de uluslar arası NGO ile işbirliği yapmaya hazır olduklarını vurguladı.

Pakistan'daki sel felekatinin yaralarının sarılmasının kısa sürede olmasının mümkün olamadığını aktaran Amso, ''Bu uzun soluklu ve sabır isteyen bir uğraş ile mümkün olacaktır. Hayatımda gördüğüm en büyük felaketin yaralarını sarmak birkaç hafta ya da ay ile mümkün değil. O nedenle dünya ülkeleri Pakistan'a yardım etmeye devam etmeleri gerekiyor'' dedi.

Sel felaketi sonucunda bölgede yalnızca insani yardımlara değil aynı zamanda da barınak sorununun olduğunu anımsatan Amos, şuan çadırlarda kalan insanların en kısa sürede uzun soluklu kalıcı meskenlere taşınması gerektiğini vurguladı.

Temiz su ihtiyacı ve tıbbi malzeme yetersizliği nedeniyle salgın hastalıkların önünün alınamadığını belirten Amos, kolera vakalarına gün geçtikçe daha sık rastlandığını dile getirdi.

GAZZE'DEKİ İNSANİ KRİZ DEVAM EDİYOR

Bir gazetecinin Gazze'deki insani durumun nasıl olduğu sorusuna Amos şöyle yanıt verdi; ''Şuan bir barış görüşmeleri süreci devam etmekte ve ben bu konuda çok şey söyleyecek durumda iken susmam gerektiğine inanıyorum. Ancak size şu kadarını iletebilirim ki; Gazze'deki insani kriz devam etmekte ve buraya gerekli yardımların girişinde hala sıkıntılar sürmekte.'' habertaraf 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder