10.12.2014

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN SSK DA YAPTIĞI KADROLAŞMA

 
 SSK Genel Müdürlüğü döneminde işe almadık akrabalarını bırakmayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı kadrolaşmayı, değiştirdiği soyadı ile gizlediği ortaya çıkmıştı. Daha önceki soyadı Karabulut olan Kılıçdaroğlu’nun, SSK’ya doldurduğu akrabaları bu şekilde dikkat çekmemiş. ‘Karabulut’soyisimlileri işe almakla kalmayan Kılıçdaroğlu, annesinin ve eşinin akrabalarına da kıyak geçmiş. 

Dosyadaki bilgilere göre Kılıçdaroğlu 2007 doğumlu olan torunu Duru’yu henüz 10 aylıkken sigortalı yaptırdı. Kılıçdaroğlu’nun torununu erken emeklilikten faydalanması için söz konusu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten iki gün önce sigortalı yaptırdığı anlaşıldı. Kılıçdaroğlu 1997′de ilköğretimde okuyan 14 yaşındaki oğlu Kerem’i 01.03.1997- 01.05.1997 arasında çalıştı gösterdi.

VAKIFBANK’A SINAVSIZ ALINDI 

Kılıçdaroğlu’nun 1979 doğumlu kızı Zeynep’in sigortası henüz 17 yaşında lise öğrencisiyken İstanbul’da Ekinciler Holding üzerinden yapıldı. Zeynep Kılıçdaroğlu kayıtlara göre 10 Haziran1996′da işe giriş yaptı, tam bir ay sonraysa ayrıldı. Zeynep Kılıçdaroğlu Vakıfbank Hukuk Müşavirliği’ne de sınavsız olarak alındı.

ATAMALARI KILIFINA UYDURMUŞ
ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav yapmaya zamanları olmadığı, SSK’da iş için yeterli başvuru bulunmadığı gerekçeleriyle akraba ve yandaşlarını sınavsız olarak SSK’ya dolduran Kılıçdaroğlu, bu konudaki belgelerin ortaya çıkmasıyla SSK’ya sınavsız personel aldığını kabul etmişti. Kılıçdaroğlu’nun sığındığı gerekçelerden olan ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav yapmaya zamanları olmadığı ile ilgili o kurumlardan yazılı bir cevap da almadığı ortaya çıkmıştı.
SSK’YI KARABULUT SARMIŞ
İşte Kılıçdaroğlu’nun kuruma açıktan atadığı eski soyadı olan Karabulut soyisimli akrabaları: “Cemal Karabulut, Düzgün Karabulut, Ramazan Karabulut, Oktay Karabulut, Ali Karabulut, A. Ekber Karabulut, Yılmaz Karabulut, Vedat Karabulut, Gülten Karabulut, Fatma Karabulut, Oktay Karabulut, Fatmagül Karabulut, Duran Karabulut, Sebehat Karabulut, Hanife Karabulut, Emine Karabulut, Filiz Karabulut, Şevket Karabulut, Fatma Karabulut, Hülya Karabulut, Halil Karabulut, Abdurrahman Karabulut, Refik Karabulut, Ramazan Karabulut, Özer Karabulut, Gül Karabulut, O. Naim Karabulut, Semra Karabulut, Mahmut Karabulut, Dr. Şaban Karabulut, Suna Karabulut.” 
DAYIZADELERİNİ DE UNUTMAMIŞ
Babasının akrabalarının yanı sıra annesinin akrabalarına da kıyak geçen Kılıçdaroğlu, Gündüz soyisimli annesinin yakınlarını da kuruma doldurduğu belgelenmişti. İşte Kılıçdaroğlu’nun açıktan atadığı dayızadeleri: “Mehmet Gündüz, Ö. Köyer Gündüz, Şükrü Gündüz, Atike Gündüz, Ayşegül Gündüz, Hatice Gündüz, Murat Gündüz, Canan Gündüz, Zeki Gündüz, İlyas Gündüz, Sultan Gündüz, Atilla Gündüz, Aziz Gündüz, M. Şefik Gündüz, Cevat Gündüz, Osman Gündüz, Sevim Gündüz, Abdulbari Gündüz, Ayşe Gündüz, Şerafettin Gündüz, Sami Gündüz, Dürda Gündüz, Gülistan Gündüz, Kemal Gündüz, Ahmet Gündüz, Fikriye Gündüz.” 
EŞİNİN İSTEKLERİNİ DE GERİ ÇEVİRMEMİŞ
Eşiyle sorun yaşamak istemeyen Kılıçdaroğlu’nun eşinin akrabalarından gelen iş taleplerini de geri çevirmediği belirlenmişti. İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde açıktan atadığı eşinin Düzgün soyisimli akrabaları: “Aliye Düzgün, Leyla Düzgün, Fadime Düzgün, Mükerrem Düzgün, Derya Düzgün, Gülseren Düzgün, M. Özgür Düzgün, Ö. Vehbi Düzgün, Ahmet Düzgün, Muzaffer Düzgün, A. Cemil Düzgün, Geyik Düzgün, Muhittin Düzgün.” 



CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde kaynakları kuruttuğu ve kurumu iflasın eşiğine getirdiği gazete arşivlerinde.



Seçim meydanlarında; “Benim adım Kemal, ben kaynak bulurum” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde kaynakları kuruttuğu ve kurumu iflasın eşiğine getirdiği gazete arşivlerinde yer almıştı.

CHP’li Mustafa Kul’un, III. Çiller Hükümeti’nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Erzincan Milletvekili iken, SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’nu savunanlara karşı, “Başarılı olmak bir kurumu batırmak mıdır?” şeklinde açıklama yaptığı da gazetelere yansımıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu döneminde SSK’lıların ve emeklilerin hastane kuyruklarında olduğu, maaşların ödenemeyecek duruma geldiği arşivlerde yer almıştı. Arşivlerde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, genel müdürlük görevinden ayrılıp Kocaeli milletvekilliği için DSP’den aday adayı olduğu, ancak DSP’nin, Kılıçdaroğlu’nu listeye bile almadığına dikkat çekiliyor. Kılıçdaroğlu, aday yapılmamasını, “Partinin takdiridir, saygıyla karşılıyorum” şeklinde değerlendirmiş.

İşte o kupürler:



“İŞÇİ EMEKLİSİNİN MAAŞ KUYRUĞU SORUNU ÇÖZÜLÜYOR”

Tarih: 4 Eylül 1992: İşçi emeklisinin “kaynak çilesini” sona erdirmek için değişik formüller üzerinde duruluyor. İşçi emeklilerine çek karnesi ya da banka kartı verilmesi gündeme geldi.

“BİZİM KAYNAK SORUNUMUZ YOK”

Tarih: 20 Mart 1994: SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, SSK emekli maaşlarının gününde ödenmesi konusunda, “Bizim kaynak sorunumuz yok. Sorun Ziraat Bankası ile Hazine arasında” dedi.

“BAŞARILI OLMAK BİR KURUMU BATIRMAK MIDIR?”

Tarih: 16 Şubat 1996: Çalışma Bakanı Mustafa Kul, SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’nu savunanlara karşı, “Başarılı olmak bir kurumu batırmak mıdır?” cevabını verdi. Kul, SSK yönetiminde yaptığı girişimler ve Kılıçdaroğlu’na karşı açtığı soruşturma için de, “Bir bildiğimiz var ki soruşturma açtık” dedi.

“İFLASIN SORUMLUSU DEVLET”

Tarih: 9 Kasım 1993:

Çiller’e son uyarı: ‘Şubat’ta emekliye maaş ödenmeyecek’

SSK, 1994 Şubat ayı ve sonrasında ‘maaş ödemeyeceğini’ hükümete bildirdi. ‘İvedi-Önemli-Gizli’ raporda, 26 trilyon liralık kaynak sağlanamadığı takdirde, emekli aylıklarının ödenemeyeceği, kurumun iflasının ilan edileceği vurgulandı.

(...) Başbakan Çiller’e, bakanlara ve Hazine Müsteşarlığı’na verilen raporda, ‘Kurum’un gelirlerinin yaklaşık 64 trilyon, emekli aylıkları ve diğer ödemelerin ise 90 trilyon olduğu belirtildi.

(...) Aradaki farkı oluşturan 26 trilyon liralık kaynağın bulunmaması halinde, sayıları 1.5 milyonu bulan emekli, dul ve yetimlerin 1994 Şubat ayı ve sonrası aylarda maaşları ödenmeyecekti.

(...) SSK’nın gizli raporunda, şu ifadeler de yer aldı:

“Emeklinin ay başında maaşımı alabilecek miyim noktasına gelmesi, devletin sosyal alandaki görevini yapmadığının somut bir kanıtıdır. Kaldı ki devlet, genel bütçeden ödenmesi gereken sosyal yardım zammını kurumun omuzlarına yıkarak, SSK’yı iflas noktasına getirmiştir.”

ARTIK BU KUYRUKLAR BİLE OLMAYACAK

Sayıları 1.5 milyona yaklaşan emekli, dul ve yetimler kendilerini kıt kanaat geçindiren maaşları alabilmek için banka önlerindeki kuyruklarda çile çekiyordu. 26 trilyon lira bulunmazsa, Şubat 1994’ten sonra banka önündeki bu izdihamlar bile yaşanmayacak.

“DSP, KILIÇDAROĞLU’NU LİSTEYE BİLE ALMADI”
“DSP, KILIÇDAROĞLU’NU LİSTEYE BİLE ALMADI”


Tarih: 8 Mart 1999: SSK eski Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, genel müdürlük görevinden ayrılıp Kocaeli milletvekilliği için DSP’den aday adayı olmuştu. Ancak DSP, Kılıçdaroğlu’nu listeye bile almadı. (...) Kemal Kılıçdaroğlu, “Partinin takdiridir, saygıyla karşılıyorum” dedi.

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BAĞKUR VE SSK’DA GÖREV YAPTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; 1983 yılında Gelirler Genel Müdürlüğü’ne Daire Başkanı olarak atandı. Daha sonra aynı Genel Müdürlükte, Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.

1991 yılında, Bağ-Kur, 1992 yılında da SSK Genel Müdürlüğü’ne atandı. Kısa bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda müsteşar yardımcılığı da yapan Kılıçdaroğlu, Ocak 1999’da kendi isteği ile SSK Genel Müdürlüğü’nden emekli oldu.


Kılıçdaroğlu SSKyı nasıl batırdı





BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU : Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK genel müdürlüğü zamanında yaptıkları olayın farklı bir boyutu.


Kılıçdaroğlu bunlara ne diyecek?

24 MİLYARLIK BİNAYA 136 MİLYAR BEDEL ÖDENMİŞ

O dönemde Ankara Valiliği'nin 24 milyar bedel belirlediği CHP'li bir belediyeye ait olan bir binaya Kemal Kılıçdaroğlu'nun başında olduğu SSK 136 milyar bedel ödeyerek binayı satın almış. Üstelik aynı SSK, daha önce o bina için "ancak 50 milyar eder" demiş. Yani sizin anlayacağınız Kılıçdaroğlu, sırf CHP'li belediye diye o binaya 5,5 kattan fazla değer biçmiş ve devletin kasasından o paranın çıkmasına sebep olmuş...

İşte Pazarcı'nın bugünkü köşe yazısı:

CHP lideri, Genel Müdürlük döneminde SSK'ya personel alırken neler yapmış neler? Teftiş raporlarına yansıyan bazı uygulamalar şöyle: Yönetmelik hiçe sayılmış. Sınavlara bakılmamış bile. Sakat kadrosundan militanlara iş verilmiş.

SINAV KAĞITLARI OKUNMADAN PUAN VERİLMİŞ

Yıl 1993, Kemal Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürü. Kurum 25 yerde sınav açıyor. Alınacak eleman sayısı ise 134 bin. Önce SSK Personel Yönetmeliği’ne aykırı olarak komisyonlar oluşturuluyor. Sorular Genel Müdürlükçe hazırlanıp sınav yerlerine gönderiliyor. Tarsus’a gönderilen sorular çalınıyor ama sadece Tarsus’taki sınav iptal ediliyor. Diğer yerlerde aynı sorularla sınav yapılıyor. Sonra sınav kağıtları güya değerlendiriliyor. Ama depolardaki kağıtlarda hiçbir komisyon üyesinin imza ve parafı yok. Kurumun Etlik Deposu’nda bulunan binlerce yazılı kağıdının çoğunun köşeleri bile açılmamış. Belli ki hiçbiri okunmamış ve değerlendirmeye alınmamış. Ama SSK’ya eleman alınmış!
Kimler mi? Tabii ki belli isimler!

DÖNEMİN BAKANLARI O İDDİAYI DOĞRULADI

Skandalı o dönemde ben ortaya çıkardım. Akşam'da yer aldı, depolara atılan yazılı kağıtlarının fotoğrafları manşetten yayımlandı. Ardından da bu sınavla ilgili soruşturma açıldı. Sınav kağıtlarının hiç okunmadığını Mehmet Moğultay’ın ardından Çalışma Bakanlığı’na gelen Necati Çelik de doğruladı. Çelik, Kılıçdaroğlu döneminde açılan sınavda kağıtların hiç okunmadığını tespit ettiklerini belirttikten sonra son derece vahim bir açıklama yaptı:

DEV-SOLCULAR VE PKK'LILAR İŞE ALINMIŞ

-Eski hükümlü adı altında Dev-Yol, Dev-Sol üyelerini SSK’ya doldurulmuşlar. PKK’nın irtibatta olduğu kişiler hastane başhekimliklerine getirilmişler. Ömür boyu kamu hizmetinden mahrum edilen kişiler SSK’ya alınmış… O dönemde bu açıklama da AKŞAM’da yer aldı.

Bitmedi dahası var…

Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde 134 bin insanın umutlarıyla nasıl oynandığı, Teftiş Kurulu Raporları’na da yansıdı. Çalışma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Tuncer Dönmez’in hazırladığı raporda tüyler ürperten bölümler vardı. Dönmez, üzerinde inceleme yaptığı 176 SSK personeli ilgili şu tespitlere yer verdi:

O KADAR ÇOK SKANDAL VAR Kİ...

- Sınavda 4 doğru cevap verdiği için 40 puan alması gereken parti yandaşları 70 puan almış gibi gösterilerek işe alındı.

- Sakat kadrosudan sabıkalı eski militanlar işe yerleştirildi.

- 18 yaşını bitirmeyen isimler sınava kabul edildi.

Raporda bu isimler kurum sicil numaraları ile birlikte tek tek sıralandı…

İSTEKLER TEK TEK YERİNE GETİRİLDİ

Daha istiyor musunuz?..

Hazırlanan raporlarda torpilin belgeleri de yer aldı… Mesela o dönemde CHP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, 15.9.1999 tarihli bir yazıyla Z.A için Kılıçdaroğlu’na tavassutta bulundu. Z.A sınavı kazanıp işe yerleştirildi. Adana Tekel Başmüdürü Kemal Doğan, Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay’dan “SHP Şakirpaşa Delegesi” olduğunu belirttiği S.D’nin işe yerleştirilmesini istedi. O istek de yerine getirildi.

DEVLETİN KASASINI ZARARA UĞRATMIŞ

Devam edelim mi?..

Bir de Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Müdürlüğü döneminde gerçekleşen arsa olayları var. Yandaş belediyelerin arsaları amiyane tabiriyle SSK’ya fahiş fiyatlarla kakalanmış. Yenimahalle Belediyesi’nin prim borçlarına karşılık 2 bin 448 metrekarelik bir arsa Kasım 1995’te 136 milyar lira bedelle devralınmış. Oysa, SSK’nın kendi elemanları devirden 3 ay önce düzenledikleri raporda o araziye sadece 50 milyar değer biçmişler. Ankara Valiliği ise, satıştan sonra o arsa için sadece 24 milyar takdir etmiş.

Aynı belediyenin Yeniçağ’daki işe yaramaz bir kâgir binası da satın alınmış. Hiç kullanılmayan ve işe yaramayan bu binanın başına maaş verilerek bir de bekçi dikilmiş. Adana Sigorta Müdürlüğü’nün “Kurum alacakları belediyeden nakit olarak tahsil edilebilir” yazısına rağmen, borçlarına mahsuben Ceyhan Belediyesi’nin iki ayrı arsası Eylül 1995’te 49 ve 10 milyar bedelle devralınmış. Adana Valiliği İl Takdir Komisyonu, devirden tam bir yıl sonra bu iki araziyi incelemiş. 49 milyara alınana 32 milyar, 10 milyara alınana da 8 milyar değer biçmiş. SSK tam bir ideolojik çiftlik gibi kullanılmış.

21 Mart 1997’de Akşam’da yazdığım yazıda, ben de “Maalesef bütün bunları yapanlar, şimdi toplum içinde hiç sıkılmadan gezebiliyorlar”
demişim! 

AKŞAM GAZETESİ / Emin Pazarcı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder