ERDOĞANDAN DEVRİM GİBİ REFORMLAR
Erdoğan, gerçekten de
millet
için” siyaset yaptı.
Bir çok Başbakan“devletçi
bir
yol izlerken;
insanı yaşat
ki devlet yaşasın”
prensibi ile
yola çıkan Erdoğan,
devletçi” bir
yol izlemek yerine
milletçi” bir
yol izledi.
Milletini onurlu ve gururlu
yaparken
“Kimsesizlerin
kimi” oldu,
Garip-
umudu” oldu.
..
Tayyip
Erdoğan’ın lideri olduğu AK Parti, iktidar olduğu 3 Kasım 2002’den bu
yana “devrim niteliğindeki reformlar”a imza attı...
-Darbe
ürünü olan 12 Eylül Anayasası’nda yapılan
değişikliklerle; hukukun üstünlüğü esas
alınarak, demokrasi güçlendirildi ve askeri
vesayet kaldırılarak, sivilleşmesağlandı...
Anayasa
Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesinin yanı sıra demokrasi alanında
gerçekleştirilen değişim ve dönüşümler şöyle:
“Olağanüstü
Hal’in kaldırılması,
Devlet
Güvenlik Mahkemelerinin ve Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması,
Milli
Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin başlatılması,
Yerleşim
birimlerine eski isimlerin iadesi,
Cumhurbaşkanının
halk tarafından seçilmesi,
MGK
Genel Sekreteri’nin sivil olmasının önünün açılması,
Askeri
Yargı’nın yetki alanının daraltılması,
EMASYA
Protokolü’nün kaldırılması,
YAŞ
kararlarına karşı yargı yolunun açılması,
12
Eylül darbecilerini yargılama yolunun açılması,
İşkenceye
sıfır tolerans politikası,
Azınlıklara
ait cemaat vakıflarının mülk edinmelerinin kolaylaştırılması ve özgürlük
alanlarının genişletilmesi,
Anayasa
Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı getirilmesi.
Kamuda
başörtüsünün serbest bırakılması.
Daha nice
devrim...
ÖYLE İKİ KELİME Kİ!
Sadece
Türkiye’de yaptıkları ile değil, dünyada yaptıkları ile de ses getirdi. Tayyip
Erdoğan...“İngilizce bilmediği” halde, öyle “2 İngilizce
kelime” sarfetti ki, dünyayı yerinden oynattı..
.
Davos’ta, “One
Minute” dedi İsrail Cumhurbaşkanı’nın yüzüne... “Siz öldürmeyi çok
iyi bilirsiniz!” dedi.
Sonra da;
Terketti toplantıyı!.. O gün, İsrail’in karizmasının çizildiği, büyüsünün
bozulduğu gündür.
Tayyip
Erdoğan’ı, “Tayyip Erdoğan” yapan tavırlar, işte bu tavırlardır...
Tayyip Erdoğan;“kontrol edilemez” bir adamdır... Ele-avuca sığmaz, hele
kucağa hiç oturtulmaz “yerli bir adam”dır...
“Klasik
siyasetçi tipi”nden fersah fersah uzaktır... “Dengeleri ve yengeleri
korumak” için“yuvarlak” konuşmak yerine “dobra” konuşur...
İçi neyse,
dışı da odur!..
Zaten, bu
millet de, böyle olduğu için çok sevdi onu...
Allah nasip
ederse,. 10 Ağustos’taki seçimde, “Cumhur’un gerçek
başkanı” olacak... Çünkü, ilk defa, bir
Cumhurbaşkanı’nı “halk” seçecek!..
Tayyip
Erdoğan’ın”Cumhurbaşkanlığı Adaylığı”nın milletimize, memleketimize, bölgemize,
İslâm alemine ve tüm dünyaya hayırlı olmasını diliyor, Cenab-ı Allah’tan onun
yüzünü ak etmesini niyaz ediyorum...
Durmak yok, yola
devam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder