İslâmi Objeler Uzmanı Mehmet Çebi’nin, Hattat Mustafa Cemil Efe’ye “sülüs” yazı ile yazdırdığı tablo,
Davutoğlu tarafından Erdoğan’a takdim edildi.
Davutoğlu’nun,
bu şiiri Erdoğan’a hediye etmesi, “çok anlamlı” olmasının yanısıra, aynı
zamanda “izleyeceği yol” konusunda “ince bir mesaj”dır...
“Ustada
kalırsa bu öksüz yapı,
Onu
söndürmeyen çırak utansın.”
Erdoğan “Usta”dır,Davutoğlu da “Çırak.”
Demek
istiyor ki Davutoğlu;
“Senin
başlattığın bu hareket, asla öksüz kalmayacak... Bir çırak olarak, bu hareketi
sürdüremezsem,
yazıklar olsun bana!.. O zaman, utancımdan yere girsem yeridir.”
“Onlar, işlerini istişareyle yaparlar” ayetine uygun bir yol izliyor, “istişare”yi
elden bırakmıyor...
Zaten, “kavgasız-gürültüsüz
bir kongre”nin, “kardeşçe yapılan devir-teslim töreni”nin ve“Hükümet’in
11 saatte kurulması”nın sırrı
da, işte bu “istişare
kültürü”
MERHUM
ÜSTAD’IN O ŞİİRİ ŞÖYLE:
“ÇIRAK
UTANSIN”
“Tohum
saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey
gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!
Ustada
kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!
Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!
Ey
binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder