..................................ŞEYTAN İÇİN DOĞRU BİR ADAM , BİR MİLYON GÖRMEZDEN DAHA BÜYÜK BİR TASADIR....................................... İşte O Bekelenen Erdoğan geldi diriliş ruhumuzu ortaya çıkardı....Şimdi sen , ya bu güne kadar zihnine kazınmış ezberlerinin sonucu olan yalan,yağnış öğrendiklerinle bize karşı çıkacaksın.Yada ezberlerini bozup , zincirini kırıp yanımızda yer alacaksın......
17.08.2014
Cihadın dindeki yeri
Cihad, Allah düşmanları ile çeşitli yollarla ve çeşitli vasıtalarla mücadele etmek demektir. (Hakiki müminler, Allah yolunda cihad eder, kötülenip kınanmaktan korkmaz.) [Maide 54]
Cihad, Allah düşmanlarının tesirsiz hale gelmesi veya imanla şereflenmesi
için, bu uğurda canını, malını feda etmektir.
Cihad, Allahü teâlânın dinini Onun kullarına ulaştırmak, insanları küfürden
cehaletten kurtarıp, imana, ebedi saadete kavuşturmak demektir.
Allah için hizmetCihad, insanları İslam dinine çağırmak
demektir. Bu da çeşitli yollarla olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kâfirlere karşı malınızla, canınızla ve dilinizle cihad ediniz!)[Redd-ül-muhtar]
Cihad, Allah için hizmettir. Bu hizmetin kolay tarafı yoktur. Bu, ihlas
ister, müdara ister, kısaca, güzel ahlak ister. Memurlukla mukayese edilmez.
İzin, mesai, gece-gündüz mefhumu düşünülmez. Bu hizmette sıkıntıyı nimet
bilmek gerekir. Çok çalışan, çok sıkıntı çeken, çok nimete kavuşur.
Kur'an-ı kerimde cihadla ilgili âyet-i kerimelerden birkaçının meali şöyle:
(İman edenler, [yurtlarını, mallarını bırakıp] hicret
edenler, Allah yolunda cihad edenler, Allah’ın rahmetini umarlar.) [Bekara
218]
(Mal ve canlarını feda ederek din düşmanları ile, Allah rızası için cihad
eden müslümanlar, oturup, ibadet edenlerden üstündür. Hepsine de, Cenneti söz
veriyorum.) [Nisa 95]
(Mekke’nin fethinden önce malını veren ve cihad edene, fetihten sonra malını
dağıtan ve cihad edenden daha büyük derece vardır. Allah, hepsine Cenneti
vaat etti.) [Hadid 10]
(Ey müminler, Allah’tan korkun, Ona, Onun rızasına kavuşmak için vesile
arayın ve Allah yolunda cihad edin ki, kurtuluşa eresiniz.) [Maide 35]
(İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler ve bunları barındırıp
yardım edenler, işte gerçek mümin bunlardır.) [Enfal 74]
(Hakiki müminler şunlardır ki, Allah ve Resulüne iman ettikten sonra,
imanlarında şüpheye düşmeyip Allah yolunda malları ve canları ile cihad
edenlerdir.) [Hucurat 15]
(Allah’a ve Resulüne iman eder, malınızla, canınızla Allah yolunda cihad
edersiniz. Eğer bilirseniz ki bu sizin için çok hayırlıdır.) [Saf
11]
(Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, hanımlarınız, aşiretiniz [hısım, akraba ve yakınlarınız] kazandığınız mallar, kesada
uğramasından korktuğunuz ticaret ve meskenler, size Allah’tan, Resulünden ve
Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, Allah’ın emri gelinceye kadar
bekleyin! Allah fâsıklar güruhunu hidayete erdirmez.) [Tevbe 24]
(Hafif ve ağırlıklı olarak [Kuvvetli- zayıf,
genç-yaşlı, zengin-fakir, yaya-atlı, silahlı-silahsız hepiniz] savaşa
çıkın, malınızla, canınızla Allah yolunda cihad edin! İyi bilin ki bu sizin
için daha hayırlıdır.)[Tevbe 41]
(Allah yolunda hakkıyla cihad edin!) [Hac 78]
(Herkes, kendisi için cihad eder, faydası kendinedir.) [Ankebut
6]
Cihad çeşitleriCihad, emr-i maruf ve nehy-i münker demektir. Kâfirlere
İslamiyeti tanıtmak, onları küfür felaketinden kurtarmaya çalışmak,
müslümanlara da ilmihallerini öğretmek, onların haram işlemelerine mani
olmaktır.
Cihad üçe ayrılır:
1- Beden ile yani her türlü harp vasıtaları ile
kâfirlere karşı yapılır. Silahlı cihadı, savaşı yalnız devlet yapar.
2- Her türlü yayın vasıtası ile, İslamiyet’i
insanlara yaymak, duyurmak suretiyle yapılır. Bunu islam âlimleri yapar.
İslam âlimleri olmadığı zaman, misyonerlerin ve bid'at ehlinin saldırısından
korunmak için, müslümanların Ehl-i sünnet âlimlerinin sözlerini, yazılarını,
kitaplarla, her türlü basın vasıtasıyla, radyo ve TV ile bütün dünyaya
yaymaları, duyurmaları gerekir.
İslam’ın iç ve dış düşmanlarının yıkıcı, aldatıcı, propagandalarına karşı,
Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği hakiki müslümanlığı yaymak günümüzün en
kıymetli cihadıdır. (İslam Ahlakı)
3- Dua ile yapılan cihad. Bu cihad, bütün
müslümanlara farz-ı ayndır. Öteki cihadlar ise farz-ı kifayedir. Bu cihadı yapmamak
büyük günah olur.
Dua askerinin önemiBu cihad, beden ile ve din bilgilerini
yaymak suretiyle cihad eden müslümanlara dua etmekle olur. (Leşker-i gaza,
leşker-i duanın yardımına muhtaçtır.) [Leşker asker demektir.]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Müminin amelinin en efdali, Allah yolunda cihaddır.) [Taberani]
(En faziletli insan, malı ile, canı ile Allah yolunda cihad eden
mümindir.) [Buhari]
(Cihad etmeden veya cihad etmeyi düşünmeden ölen, nifak üzere ölür.) [Müslim]
(Cihadı terk eden topluluk, mutlaka umumi bir belaya maruz kalır.) [Taberani]
(Fi-Sebilillah cihad eden, Cenneti hak eder.) [Taberani]
Peygamber efendimiz, Mirac gecesi, ekin ekip bir günde biçen, bir topluluğu
gördü. Biçtiği mahsül yeniden eski haline dönüyordu. Bunların kim olduğunu
sorunca, Cebrail aleyhisselam dedi ki:
(Bunlar Allah yolunda cihad edenlerdir. Bunların bir iyiliğine yediyüz
misli sevap verilir. Harcadıklarının yerine yenisi verilir.)[Bezzar]
En büyük düşman kim ise, onunla yapılan cihad elbette daha büyüktür. İmam-ı
Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Dışarıdan gelen kötü istekler şeytandan
gelmiş olmakla beraber, geçici hastalıklardandır. Küçük bir ilaç ile kolayca
giderilebilir. Nisa suresinin 76. âyet-i kerimesinde (Şeytanın
aldatması elbette zayıftır)buyuruluyor. En büyük düşmanımız
nefsimizdir.) [c.3, m.27]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kulun nefsi ile yaptığı cihad büyük cihaddır.) [Deylemi]
(Cihadın efdali, nefs ile yapılan cihaddır.) [İ. Neccar]
(Asıl mücahid, nefsi ile cihad edendir.) [Tirmizi]
Cihadın esas gayesiCihad eden mümine "Mücahid"
denir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mücahid, gündüz oruç tutan, gece ibadet eden gibidir. Evine dönünceye
kadar kendine sevap yazılır.) [İ. Ahmed]
(Bir mücahidi doyurmak, ona yardım etmek, dünyadan ve içindekilerden daha
kıymetlidir.) [Hakim]
(Mücahidlere eza vermekten Allah’tan korkun! Allahü teâlâ, Peygamberlere eza
edenlere gadap ettiği gibi, mücahidlere eza edenlere de gadap eder.
Peygamberlerin duasını kabul ettiği gibi, mücahidlerin de dualarını kabul
eder.) [Deylemi]
Cihadın esas gayesi olan emr-i maruf, diğer cihadlardan daha üstündür.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bütün ibadetlere verilen sevap, Allah yolunda gazaya [cihada]verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir.
Gazanın[cihadın] sevabı da, emr-i maruf ve nehy-i anil-münker
sevabı yanında, denize göre, bir damla su gibidir.) [Deylemi]
(En faziletli cihad, farzları ifa etmektir.) [İ. Ahmed]
(Malı ve canı ile cihad eden, ortalığın karışık olduğu zaman bir kenara
çekilip ibadetini yapan ve kimseye zararı olmayan insan, mümin-i
kâmildir.) [Hakim]
(Kadının cihadı kocası ile iyi geçinmektir.) [Şir’a]
(Koca hakkına riayet, Allah yolunda cihad etmek gibidir.)[Taberani]
Sual: Cihad farz mıdır?
CEVAPKur'an-ı kerimde cihadın farz olduğu
bildiriliyor. (Bekara 216)Âlimlerin çoğu cihadın farz-ı ayn
değil, cenaze namazı kılmak gibi farz-ı kifaye olduğunu bildirdi. Nitekim
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Mal ve canları ile cihad edenler, oturanlardan üstündür.) [Nisa 95]
Âlimlerin çoğu (Bu âyet-i kerime, cihadın herkese farz-ı ayn olmadığını,
farz-ı kifaye olduğunu bildiriyor) dediler.
Cihad savunma savaşı mıdır?
Sual: Cihad demek sadece savunma savaşı mıdır?
CEVAPHayır, sadece savunma savaşı değildir.
Cihad, insanların İslamiyet'i işitmelerine ve Müslüman olmalarına mani olan
zâlimleri, sömürücüleri ortadan kaldırarak, insanların Müslüman olmakla
şereflenmeleri, böylece iki cihanda da saadete kavuşmaları için yahut
Müslümanlara saldıran kâfir, zâlim ordularına karşı Müslümanların mallarını,
canlarını ve ırzlarını, namuslarını korumak için, canla, malla, yayın yoluyla
yapılan savaştır.
Güç kullanarak cihadı yalnız devlet yapar. Fertlerin başkalarına
saldırmalarına cihad değil, çapulculuk, barbarlık denir. Sözle, yazıyla cihad
etmek, âlimlerin vazifesidir. Kalble ve duayla bunlara yardım etmek ise, her
Müslümanın vazifesidir. (Hadika)
Sizin dininiz size, benim dinim bana
Sual: Kâfirun suresindeki, (Sizin dininiz
size, benim dinim bana)ifadesine göre, kâfirlerin dinine karışmamak mı
gerekiyor?
CEVAPMüşrikler, Resulullah’a haber
gönderip, (Bir yıl, o bizim ilâhımıza ibadet etsin. Bir yıl da, biz
onun Allah’ına ibadet edelim) şeklinde teklifte bulundular. Bunun
üzerine Kâfirun suresi indi. (Sizin dininiz size, benim dinim bana) denmesi,
savaş emri gelmeden önceydi. Savaşı emreden âyetle, bu kısım nesh edilmiştir.
Sûrenin hepsinin nesh olduğu söylendiği gibi, (Haber mahiyetinde olduğu için,
nesh olmamıştır) da denildi. (Kurtubi tefsiri)
İmam-ı Muhammed hazretleri de buyuruyor ki: Cihad emri şöyle geldi:
Önce, İslamiyet’in başlangıcında müşriklerle karşılaşmamak ve onlara
yumuşak davranmak emredildi.
İkinci emir geldi. (Kâfirlere yumuşak ve güzel sözlerle İslamiyet’i
bildir!) denildi.
Üçüncü emir geldi. İhtiyaç hâlinde savaşmaya izin verildi.
Dördüncü emir geldi. (Kâfirler size eziyet verirse, onlarla savaşın!)denildi.
Beşinci emir geldi. Medine’de İslam devleti teşekkül edince, (Haram
olan dört ayın haricinde her zaman savaşabilirsiniz) dendi.
Altıncı emir geldi. (Devlet, düşman olan kâfirlerle her zaman
savaşabilir) dendi. Böylece, cihad etmek, farz-ı kifâye oldu. (Siyer-i
kebir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder