28.08.2014

Recep Tayip Erdoğan ın AK Parti Kongresi ;Biz, insanlık tarihi boyunca dosdoğru bir istikamette ilerleyen, iyinin ve doğrunun mücadelesini tevarüs etmiş bir hareketiz.”



ASIRLARDIR YÜRÜYORUZ
AK Parti’yi sadece bir “parti” olarak tanımlayan ve onu “13 yıllık bir kuruluş” olarak görenlere hitaben de dedi ki;
“Sanmayın ki 13 yıllık bir yoldan geliyoruz.
Biz asırlardır yürüyoruz. 
Asırlardır hem vatanımızı hem milletimizi hem de elimizin ulaşabildiği tüm mazlumları korumak için, gözetmek için, dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirmek için mücadele veriyoruz.
Biz kökü mazide olan atiyiz. Biz kökü olmayan, ruhu olmayan, geçmişiyle irtibatlarını koparmış bir parti, böyle bir hareket asla değiliz.
Bu harekette Abdülhamit Han’ın dirayeti; Fatih Sultan Mehmet’in kahramanlığı, Osman Gazi’nin basireti; Nurettin Zengi’nin cesareti, Sultan Alparslan’ın imanı vardır.
Bu harekette Gazi Mustafa Kemal’in ufku, vizyonu, hayalleri vardır. 
Bu harekette merhum Adnan Menderes’in millet uğruna verilmiş canı vardır. 
Bu harekette hiç şüpheniz olmasın, eski Başbakanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın da alın teri vardır. 
Bu harekette eski Başbakanlarımızdan, Cumhurbaşkanlarımızdan, merhum Turgut Özal’ın da emeği vardır.

Bu hareket, 14 asır önce Mekke’nin yalçın dağlarına inzal olmuş Allah kelamını, onun alemlere rahmet olarak gönderilmiş Nebisini kendisine rehber edinmiş bir harekettir.
Bu hareket, Ahmet Yesevi’den Mevlana’ya, Hacı Bektaş Veli’den Hacı Bayram Veli’ye, Yunus Emre’den Fuzuli’ye, Ahmedi Hani’den Mela Ceziri’ye, Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a, Mehmet Akif’ten Sezai Karakoç’a kadar, o tatlı pınarlardan kana kana içmiş, o bereketli pınarlardan beslenmiş bir harekettir.
Biz bu yola 13 yıl önce çıkmadık.
Biz bu yola 100 yıl önce çıkmadık.
Biz, insanlık tarihi boyunca dosdoğru bir istikamette ilerleyen, iyinin ve doğrunun mücadelesini tevarüs etmiş bir hareketiz.”

HAİNLERİ KİMSE HATIRLAMIYOR
Sonra da, bu “hareket”in son 13 yılda Türkiye’de ne gibi “icraat”larda bulunduğunu, Türkiye’ye neler kazandırdığını örnekleriyle anlattı:
“Altay Tankı, Atak Helikopteri, Anka İnsansız Hava Aracı, Milgem Gemisi, ilk milli uçağımız Hürkuş, Kirpi adını verdiğimiz zırhlı araçlar, Barış Kartalı uçaklarımız, seyir füzeleri, tanksavar füzeleri, güdümlü roketler... Tüm bunlar Türkiye’nin kendi eserleri...
Askerimizin eline, Cumhuriyet tarihinde ilk defa milli bir piyade tüfeğini veriyoruz.
İşte Türkiye’yi bu seviyelere biz ulaştırdık.”
Sonra da, üstüne basa basa dedi ki;
“Bu dava hiçbir zaman koltuk davası olmamıştır.
Bu dava, hiçbir zaman, tarihin hiçbir döneminde, makam davası, rütbe davası, paye davası olmamıştır.
Bu dava, şahsi hırsları, kibri, fitneyi ve nifakı, kıskançlığı, çelme takmayı, başkasının kuyusunu kazmayı her zaman dışlamış, her zaman dairesinin dışına atmış bir davadır.
Tarih, davasına ihanet edenlerin nasıl onursuzca yok olup gittiğinin örnekleriyle doludur.
Bizim yakın tarihimiz de, davasına ihanet eden, partisine ihanet eden, kendisini seçen milletine ihanet edip zillete düşen isimlere şahit olmuştur.
İşte onları hiç kimse hatırlamıyor.
Onların iftiralarını hiç kimse hatırlamıyor.
Okyanus ötesinden gelen telefonlarla istifa edenleri, darbecilerin tehditlerine boyun eğenleri, darbecilerin getirdikleri haberlere inananları bugün hiç kimse hatırlamıyor.
Ama Allah’a hamdolsun, bu dava dimdik ayakta duruyor ve umutla geleceğe ilerliyor.
Safını cesaretten yana belirleyenler, işte bugün izzetleriyle, şerefleriyle, haklı gururlarıyla buradalar.”















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder