16.07.2014

PARALEL DEVLET, İLERDE ÇIKARILACAK HALİFE, DİNLER ARASI DİYALOK, KAİNATIN İMAMI


Bugün "Gladyo" ve "Ergenekon"u tartışan Türkiye,
Yeni bir  Kumpas'la karşı karşıya.kaldı..

Kumpas'ın senaryosunu CIA yazdı,
Uygulamasıda Eski Mit-  JİTEM ve siyasetteki  figüranlık yerli isimlere düştü.


Kenan Evren'den Fethullah Gülen'e, Süleyman Demirel'den Bülent Ecevit'e,İsmet İnönüden Alparslan Türkeş'ten Abdullah Öcalan'a kadar herkes Kanlı Kumpas tiyatrosundaki rolünü oynadı.

 Kan, gözyaşı, acı ve hüznün yolu hep darbelere çıktı..



BUNU ANLAMAK İÇİN GEÇMİŞ TARİHİMİZE DÖNELİM

1)  Yahudilerin İspanya'dan Kovuluşu ve Osmanlının Yahudileri kabul etmesi Osmanlı Ağacının Gövdesine Kurt Sokulması gibi olmuştu.

Türkiye, 1952 yılında NATO'ya girdi. Bu tarihten sonra CIA ajanları Türk ordusunun içinde istedikleri gibi rahatça örgütlendiler.

Yüksek komutanlarımız bu gerçeği gördüler,ama ses çıkarmadılar.
Son 60 yıl içinde ordumuzun en küçük birimlerine kadar giren CIA ajanları Bizim subaylarımızdan kendilerine ajanlar devşirerek istihbarat ve eylem ağını yaygınlaştırdılar.Son altmış yılda ordumuzun,

Bakanlıklarımızın ve MİT'in içine girip kök salan CIA; medyaya, üniversitelere, işçi sendikalarına, belediyelere ve sivil toplum kuruluşlarına kanser gibi yayıldı.Menderes döneminde MİT müsteşarı CIA ajanıydı.ve Hükümetin milletvekulleri
% 70 i Masondu CIA'dan düzenli para alıyordu. CIA ajanlarının devşirdiği bir ABD kuklaları ile;Masonlar1 950'den sonra ordumuzun en üst komuta heyetine kadar girdi. Çok sayıda komutanımız mason oldu.

 2) Son altmış yıldır ordumuz, mason komutanlar tarafından yönetildi.
Masonlar, İsmet İnönü döneminden başlayarak kurulan tüm Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinde bakanlık koltuklarına oturdular.

Her hükümete girmeyi beceren masonlar, devletin yüksek bürokratları arasında da yoğunlaştılar. Medyada ve üniversitelerde önemli köşe başlarını masonlar ele geçirdi. 27 Mayıs 1960 İhtilalcilerin kurduğu hükümette, toplan 22 bakandan 16'sı masondu.

27 Mayıs 1960 İhtilalinin lideri Org. Cemal Gürsel, yaklaşık 3.000 general, albay ve deniz binbaşıyı ordudan atmak için Amerikalılarla anlaştı. Zorunlu emekli edeceği subaylara verilecek 100 milyon lirayı da Amerikalılardan istedi.

Günümüzde Afganistan,Irak,Libya,Suriye,Mısır artık Haçlıların safındaTürkiyeyide işgal saflarıni yönetmek için Muhteremi Pilanladılar.

Siyonizim in Muhterem görünecek biri için yapılan 50 Yıllık Pilanı ;Uzun dedikleri Çelik yürekli Başbakan tarafından Haşhaşi çıkışı ile yerle bir etti.

3) Türkiyeyi bu derin uçuruma nasıl itmişlerdi? Türkiye İMF ile parasının yönetimi elinden alınıp borç batağına düşürülen, Özelleştirme ile,Tüm yeraltı yerüstü zenginlikleri, ekonomik kaleleri ele geçirilen Gümrük Birliği ile Dış Ticaret yönetim denetimi devralınan Türkiyenin"artık sıra Ulusal Egemenliğini elinden almaya gelmişti.

İşte bu son aşamayı tamamlamak, yani tabuta son çiviyi de çakmak üzere,
Türkiye'nin AB yanlısı sivil ve askeri yöneticileri, AB'ye üye olunduğunda Ulusal Egemenliğin elden gideceği gerçeğini Türk ulusundan"
Hep sakladılar.

Bu onların oyunu idi Türkiye'de ilk kez,bir sır gibi saklanan bu gerçeği tüm hükümetlerin tersine ,Bu hükümet iptal diyince AB'nin anti-demokratik, kimseye hesap vermeyen, faşist ve merkeziyetçi Dışaraıya bağımlı Baronlar ile ülkede derin mücadelee başladı.

Emperyalistler, yani saldırgan, yayılmacı ve sömürgeciler, tezgâhladıkları,Yeni Dünya Düzeni'nin şifresini kafalara çivilemişlerdi.

 4) Siyonist Masonik  Emperyalizime göre Her şey satılıktır!"

Siyonist Soros  Bakın ne diyor:
"Piyasa, ahlâk içermez" Bu düzende geçerli olan ve bilinen ahlâk kuralları geçerli değildir, her şey satılıktır. Onur, şeref, aşk, sevgi, sevgili ve eş satılıktır
Vatan sevgisi, vatan, ulus sevgisi ve ulus satılıktır… Kalem tutan eller, televizyon kanallarından seslenen ağızlar satılıktır…

Egemenlik de satılıktır Bağımsızlık da
Üniversitelerde profesörler de,Emek de-Emekçi de 
Eğitim de satılıktır, Sağlık hizmetleride

Dünya Siyonizimi Bu Fikirlerle Hareket Edip
İnançları olmayanlar ve  Yetiştirdikleri MUHTEREM le Türkiyeyi ve bu ülkeden tüm müslüman ülkeleri ele geçirmeyi pilanlamıştı.

Yarınlarımızı çalan bizim sırtımızda asalak gibi yaşayan Bu Şer OdaklarıTam olarak nasıl güçlenmîşlerdi İkinci Defa bu denli neye inanmışlardı?

5) Onların Siyonistlerin bir pilanı vardı.
Bu pilanı 1923 lerde ,Geleceğin Hz Mehdisi ve Hz İsanının haşa yerinde olma pilanıydî. Atatürkede yazdırdıkları ve İlerde bunu destekliyecek Bir vasiyetle  Masonik  İngiliz Siyonistler bu pilanı başlattılar.

Peki Hilafiyeti yıkan Atatürkün vasiyetinde ne yazıyordu. Vatikanın bildiği türk halkının bilmediği Atatürk’ün gizlenen vasiyetinde ne vardı?

Peygamber SAV Hadislerde bize bildirdiklerine ,Onlar da inanıyorlardı.Çünkü İstanbulun
fetheedileceğini haber vermişti ve nitekim fathedilmişti.
Ve bunun gibi bir çok söylenenlerde olmuştu.

Ve onun içindirki Hadislerde geçen ; Gelecekde Hz Mehdi gelecek, İslam Ülkeleri Birliği kurulacak birleşecekler Hz İsa yeryüzünden inecek,Hz Mehdiye  yardım edecek ve Taki Kuduse alıncaya kadar onları kimse durduramıyacaklarını bildirmişti.

Bu nedenle bunun önüne geçmek.Kendilerini Bu Hazretlerine koyacak şahıslar oluşturmalılardı.

Gelecek nesilleri yalan tarihleri ile  Hep İnanmamızı İstediler .Yedi düvele karşı savaşırken neden İstanbul'u işgal eden İngilizlere tek kurşun sıkılmadığını gizlediler.

6) Neden savaşı kazadığımız halde anayasanın üstünde Lozan Andlaşmasında bütün kaynaklarımızı 100 yıl boyunca İsraile , Dış güçlere peşkeşçe imza ile verdik ?

Şunu iyi bilelim: O dönemden itibaren Asıl tehlike büyük pilan.Küresel Emperyalizmin SadeceTürkiye'yle sınırlı olmayan pilanı tahmin ettiğimizden de büyük ve yıkıcı olacaktı.Bunun için bir paralel şebeke kuruldu.

Paralel Şebeke Pilanı,ileriki süreçte, küresel sistemin çıkarlarını pekiştirecek ve İslâm'ı küresel sistemin güdümüne girdirerek paçavraya çevirecek,Tüm dinleride içine alan Paralel yeni bir din icat etmekte kullanıp İsrail  merkezli Bahai dini ile pekiştirip bu dinede yeni bir peygamber oluşturmaktı.

Günümüzde Bizzat tanık olduklarımıza dayanarak bu ürpertici operasyonun (ameliyatın) nasıl gerçekleştirileceğini hepimiz şahit olduk.

Bunun gerçekleşmesi durumunda; Tüm İslam Devletlerinin ve  Tüm Müslümanların, her şeyini yitirmesi  Anadolu kıtasını emperyalistlere çiğnetmemesi, geldiğimiz noktada, İnsanlığın ve hakikatın yok oluşu ve
  
7) Batılın egemen olacağı zorba kapitalist küresel sisteme teslim olmuş bir dünya olacaktı.
 (Pilanlarını bozacak One minute' diye rest çekebilecek ve yeniden İslâm dünyasının umudu hâline gelecek Recep Tayip Erdoğan gibi bir lideri hesaba katmamışlardı) Bu öyle basit, geçiştirilecek bir hâdise değildir.

Osmanlı yıkılır yıkılmaz baş düşmanımız ingiltereye dost Tüm Müslümanlara düşman olduk.
Siyonistler hristiyanlıkla museviliği ortak bir paydada buluşturup iki dinin mensuplarını kontrol altına aldıktan sonra hiç taviz vermeyen Müslümanları da kontrol etmek için gülen cemaatini kurdular.

FG, dünyanın her ülkesine okul açarak kendisini tüm dünya müslümanlarına Tanıtırken, okullar sayesinde gittikleri ülkenin en saygın kişileriyle temas kuruyor, iltimas sağlayarak onları kontrol altına alıyorlardı Bir yandan da İleriye yatırım için  FG Peygamber'le görüşüyor algısı oluşturulurken, kelime-i tevhid'in ikinci yarısı silinmeye çalışıyordu.

8) Daha sonra FG müçtehid ilan edilecek, siyonizmin istediği şekilde içtihatlar yapacak, bu içtihatları da Peygamber'le istişare ederek Yaptığını söyleyecek, karşı çıkanlar da Peygamber'e karşı çıkmakla suçlanacaklardı.

Peygamber ismini duyunca itaat edecek dindarların Yanı sıra, katı kuralları olmayan hatta ibadetlerin isteğe bağlı olduğu bir İslamı çok sevecek olan, büyük çoğunluğu oluşturan kesimce de Hoş karşılanacaktı.

Siyonistlerin acelesi yoktu, bu temeller sağlam atılınca bir kaç nesil sonra hristiyanlık ve musevilikle aynı Yaşam tarzına sahip müslüman bir toplum oluşturmuş olacaklardı ama planları bozuldu;
Çünkü RTE, bu derin planlara vakıf olmasa da Bu cemaatin aslında masum bir hizmet ehli olmadığını anladı ve dizginlemeye başladı.

 Bunu kendi geleceğine tehdit olarak gören cemaat  Gösterdiği reaksiyonla niyetinin bozuk olduğu zanlarını kesinleştirdi ve kendisini bitireceğine kesin kanaat getirdikleri RTE'ye Vaktinden evvel ve alelacele hazırlanan tezgahlarla saldırı başlattı.

9) Türkiye'yi resmen tekrar satmışlardı bunlar..
25 yıl içerisinde binlerce kişi tasfiye edilmek üzere  dinlendi,fişlendi haklarında örgüt ve suçlar ihdas etmiş listeleri cd leri yapılmıştı.

Listede bir şey özellikle dikkat çekiyor:
Aselsan, Havelsan, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, TUSAŞ hatta İnsansız Hava Aracı Projesi gibi hassas, stratejik nokta çalışanlar ve hedefler özellikle seçilmiş.
Ve Türkiye, 17 ve 25 Aralık operasyonlarının aslında bir darbe girişimi olduğunu ilk kez bu haberle farketti.

Eğer başarılı olsalardı;

Türkiye görünürde bir cemaat devleti, esasta da ülkeye diz çöktürecek bir proje gerçekleştirilmiş olacaktı.

Bu darbelerinde Başbakan 'örgüt lideri'ydi, siyasetçiler ve gazeteciler örgüt mensubu'ydu, ajandı, haindi, darağacına gönderilecekti!

Hazırladıkları dosyada aynen 'Örgüt lideri Recep Tayyip Erdoğan' ifadesi yazıyordu.

10) Yabancı istihbarat servislerinden ihale alan bir kadro, onlar adına, kendilerine de uygun şekilde Türkiye'yi hizaya sokacaktı.
Türkiye'nin büyük yürüyüşü durdurulacak, tekrar boynu bükük hale getirilecek, diğer cemaatler tasfiye edilecek, ülke yeniden yönetilebilir, kontrol edilebilir hale sokulacaktı. Yakın tarihin, belki de Cumhuriyet tarihinin en büyük ihanet operasyonu gerçekleşmiş olacaktı.

Bu amaçla inanılmaz bir zihinsel operasyon yapıldı, daha önce tanık olmadığımız yalanlar üretildi, içeriden ve dışarıdan acımasız bir kampanya yürütüldü, itibar suikastleri düzenlendi, insanlara gündelik hayatı zehir edildi, korku ve paranoya her yeri sardı, mezhep çatışmaları teşvik edildi, ülke sıkıntıdan sıkıntıya sürüklendi

 Hepimize büyük bir tuzak kuruldu.
Bu saldırıyla RTE'yi indirmenin yanı sıra kendilerine de yolsuzlukla Mücadele etmiş olacaklarından dolayı büyük bir itibar kazandıracaklardı.ama bu olmadı


11)Çünkü Allah Dinini ve kitabını koruyacağını , 
Nurunu Söndürmeyeceğini vaad etmiştir.

 Allah cc Bunu da bazen Recep Tayip Erdoğan nı 
Bazen Beni bazen de Sizi vesile ederek yapacaktır.


Fakat Bu büyük tuzağın yeterince anlaşılabildiği kanaatinde değilim. Hala tehlikenin farkında değil.Türkiye.

Memleketin en stratejik kurumlarını yönetenler, savunma teknolojileri alanında yetkili kişiler, siyasiler, işadamları, gazeteciler, bürokratlar... Acaba amaçlarına ulaşsalar, bu dinlemelerle neler yapacaklardı?

Aklınıza kim gelirse..Türkiye'ye, devlete ve ülkeye rengini veren herkes var..Kimi terör, kimi uyuşturucu, kimi başka bir gerekçeyle takip altına alınmış..

.Bu kadar kişiyi, böylesine stratejik noktalarda olan insanları kim neden takip altına alır?
Çünkü Bu bir dış istihbarat operasyonudur. Bu ülkenin mahremiyetine vakıf ne kadar insan varsa takip altına alınıyorsa, bütün bilgilerin peşine düşülüyorsa, ortada küresel ölçekte bir proje var demektir.


12) Bu proje, bu ülkenin beyinsizlerine ihale edilmiş. Onlar da bu vatan hainliğini seve seve kabul etmiş. Kendi ihtirasları ve güç hesaplarına uygun bulmuş
 Karşılıklı bir anlaşma ile bütün bunlar yapılmış. Ama onlar sadece taşeronmuş ve geriye ellerinde sadece vatan hainliği ve casusluk kalmış
.
Gece gündüz Erdoğan nefretinin yayılmasının, bu süreçte bilumum kelaynak solcu, muhteris CıHaPe 'li kişilerin kullanılmasının, dahası Erdoğan'ın hem Türkiye'de hem de dünya medyasında 'diktatör bu adam!' diye lanse edilmesinin nedeni burada gizli.
Özetle, tehlike büyük. Bu nedenle, -hâlâ- iyi niyetli, samimi kişileri uyanmaya, Erdoğan'ı da, küresel şebekelerin şebekliğini yaparak Türkiye'nin yürüyüşünü bitirecek ve İslâm'ı paçavraya çevirecek 'şer-şebek oluşumlar'ı çökertme konusunda geç kalmamalı,herkes elinden geleni var gücü ile yapmalı yaptırmalıdır.

13) Türkiye'nin siyasetini, sermayesini, medyasını, vatansever insanlarını hedef alan bu korkunç projenin savuma-askeri teknoloji alanına yönelik aşamaları için apayrı soruşturmalar açılmalı
.
Eğer bu ülke, kurumlar, devlet bütün bunları sorgulamazsa, suçluları tek tek tespit edip cezalandırmazsa, bu ülkeye bağlı olan herkes bunun hesabını soracaktır.Sormalı da...
Ruhlarını sattıkları yetmezmiş gibi ülkeyi de satanları bu topraklar hiçbir zaman kabul edilmiyeceklerdir.

Cumhuriyeti kurulduğundan ber Türkiye hiç bizim değildi!Bırakmadılar! İstedikleri zaman istedikleri adamları bulup koltuklara oturttular.

Biz, BİZ olamadık! Sesimiz çıkmadı! Kimliğimiz, kişiliğimiz, dilimiz, dinimiz hep örselendi!
Karşımızda bizden olan bir lider yoktu.Ne zan bizden biri olsa,çeşit bahanelerle darbeler,suikastlere kurban götürülüyordu.

Hep Oyun bunlar! GEZİ istedikleri gibi sonuç vermedi! Sadece GÜNEYDOĞU'da değil Bütün sahalarda Erdoğan üzerine de kafa patlatıyorlar!


14) Başbakan Köşk'e çıkarsa Ne olur diye,Kara kara düşünüyorlar.
Onlarda biliyorlarki ;Herşeye rağmen, tüm saldırılara rağmen Türkiye'nin İMPARATORLUĞU için gerekli adımlar geliyor.
Halkda bunları görmese de hissediyor.
Yaklaşan Cumhur başkanlığından sonra
Beklenen O komutan seçilince ,

Gezi'ye çıkıp Erdoğan'ın ofisini basmak isteyenler Erdoğan'dan kurtulmak istiyenler ,
Boşalttığı koltuğa kendi ekollerinden birini oturtmaya çalışanlar!BÜYÜK TÜRKİYE'nin kaymağını yerken "Ne kadar büyük hata yapmışız!" diyecekler .

Yaptıkları fitne O parti, bu parti meselesi değildi konuştuklarımız!Devletti, vatandı, memleketti... Ama birileri ısrarla anlamıyordu!

KUKLACIYI gösterdiğinizde hemen KOMPLOCU damgası yiyordunuz! Bu millete mesajı olanlar engelleniyordu.
  

15 ) Bazı Kimseler bilerek ve pilanlı pırıl pırıl BEYİNLERE acı çektiriliyordu! Marjinalleştirilip kenara çekilmeleri sağlanıyordu!Ama şimdi işler değişti!

Bu ülkenin çocukları sesini çıkarıyor! Ve 90 yıldır örttükleri perdeler yırtılıp atılıyor!Artık işleri hiç kolay değil!Bir dev uyanıyor.!

Güneş Batmayan İmparatorluk ne yazık ki burada güneşi zor görecek gibi!Mekanizma kuruldu ve onlara yer vermeden çarklar dönmeye başladı!

Cemaat'in her yıl düzenlediği TÜRKÇE OLİMPİYATLARI'na İstanbul sermayesi destek olmak için sıraya girerdi!

Duyulana göre en büyük patron "Artık biz yokuz! Başınızın çaresine bakın!" demiş! Nereden nereye...
Yıkılışın ayak sesleri...

200 yıldır bu coğrafyada ilk kez YENİLDİLER!
Türkler'in rövanşı çok kötü oldu!
Bunu da yaşıyorlar ve bedelinide ödüyecekler!


16) Türklerle Kürtler İslam Ümmetçiliği ile bütünleşme tüm hızıyla sürerken Neçirvan Barzani "Türkiye ile 50 yıllık enerji anlaşması yaptık! Ucu açık

Artık bölgede 100 yıllık yeni bir oyun kuruluyor!Önceden sorun olan İRAN bile Ankara'ya bırakıldı!

Büyük Türkiye devletin sinir sisteminin dayanamayacağı türbülanslardan,peş peşe kurtulmasını bildi!Hepside akılla dua ve tecrübeyle atlatıldı!

Artık İMPARATORLUK kaçınılmaz olarak geliyor! Bu çıkan sesler.Onların hırıltılı  rahatsızlığı BÜYÜK TÜRKİYE'nin ayak seslerinden kaynaklanıyor.

Doğrusu Biz Hakkı batılın üstüne fırlatırız,O da Onun beynini darmadağın eder.Birde bakarsın ki,O yok olup gitmiştir..ENBİYÂ-18

De ki:Hak geldi, bâtıl yok oldu(Hakikat bildirildi asılsız boş görüşler geçerliliğini yitirdi) Muhakkak ki bâtıl yok olacaktır . İSRÂ – 81       


Başbakan Erdoğan
Sevgili En sevgili 
Ey sevgili 
Diyerek 
Herkesi Ağlattı
Recep Tayyip Erdoğan 
konuşmasına şiirle başladı. 

SALONDA DUYGU SELİ.
en sevgili, ey sevgili,
Uzatma dünya sürgünümü benim.
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili , En sevgili  , Ey sevgili
Rabbime hamd ediyorum. Rabbime bize bu günleri yaşattığı için hamd ediyorum.
Okuduğunuz için hepinizden
Allah Razı Olsun  

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder