Türkiye'yi nasıl SOYMUŞLAR.
2001 yılında yaşanan derin ekonomik krizden sonra Ecevit
hükümetine dışarıdan bakan olarak atanan Kemal Derviş'le ilgili ağır
suçlamalarda bulunan dönemin ekonomiden sorumlu devlet bakanı Güneş Taner'in,
dönemin Maliye Bakanı Kemal Derviş ve ABD'li eşi Catherine Derviş hakkında dile
getirdiği iddialar dün tartışma konusu oldu. Takvim gazetesi Taner'e
iddialarını sordu.. İşte Taner'in sözleri..
* Kemal Derviş'in eşi Catherine Hanım kimdir?
Araştırma Komisyonu'na bir şey söyledim. Dikkatlerini çektim.
Benim sorduğum basit bir soruydu.
* Neydi o soru?
Kemal Derviş diye biri çıkıp ABD'den geldi. Yanında da bir
bayan vardı. "Eşi miydi, değil miydi?" bilmiyorum. O dönem çok
konuşuluyordu. Ancak Derviş söz vermesine rağmen bir türlü evlilik cüzdanını
göstermedi.
KAHRAMAN OLDU
* Evli değiller miydi?
İnanın bilmiyorum. Ama ortaya bir soru atıyorum. Çünkü Kemal
Derviş özel görevle gelmişti. Ekonomiyi düze çıkaracaktı. Oysa o geldikten
birkaç gün sonra beni davet ettiler. Gidip ne yapılması gerektiğini anlattım. Yapılanlar
benim öngördüklerimdi. Hiç bir şey yapmadığı halde kahraman oldu. Hem bir
bürokrat ya da asker yabancı biriyle evlendiğinde bütün gözler ona çevrilirdi.
İşini bırakmak zorunda kalanlar da olurdu. Ama Kemal Bey çok rahattı!
* Hiç mi bir iş yapmadı?
Yaptı! IMF'den 40 milyar dolar getirdi. Ben yıllarca üç kuruş
alabilmek için IMF'nin kapısında bekledim. Adam 40 milyar dolar getirdi. Buraya
kadar güzel! Ama o paralar ne oldu? Buna bakan yok! Düne kadar üçü beşi hesap
eden IMF niye o paraları verdi?
* Ne oldu?
O para iki devlet bankasının kasasına konulup piyasayı
canlandıracağına BATIK BANKALARA dağıtıldı. Batacağı kesin olan bankalara ama 3
ama 5 neyse verildi.
Bunları kim dağıttı? Neden dağıttı? Kriter neydi? Bilen yok!
Ben 1989'da göreve geldiğimde Cumhurbaşkanı da olsa Başbakan da olsa kim ne
isterse istesin DOSYAYA koyuyordum. Bu geleneği ben başlattım. 40 milyar dolar
gitti! Hazinede bunların belgesi vardır. Olmalı!.. Araştırılsın. Her şey ortaya
çıkar!
GELDİLER PARALARI DAĞITIP GİTTİLER
* Catherine Hanım bu işin neresinde?
Geldiler, paralar dağıtıldı ve gittiler... Daha sonra BOŞANMA
haberleri çıktı. Bunu da bilmiyoruz. Gerçekten boşandılar mı acaba? Derviş,
şimdilerde ABD'nin verdiği bir görev münasebetiyle zaman zaman Türkiye'ye
geliyor. Sıradan bir ABD'li de bulunmayacak yetkileri var. Ne yapıyor açıkçası
bilmiyorum. Birileriyle teması var sanki...
* Peki o dönem kurtarılmaya çalışılan bankaların hepsi batık
mıydı?
Hayır. Kesinlikle hayır. Ama birileri "BATACAK"
dediği için battı. Demirbank bunlardan biri mesela. Adam devlet tahvili almış.
Parasını vermiyorsun. Olacak iş değil ama oldu. Banka da battı. ABD, Citibank'ı
çuvalla para vererek kurtarırken, biz de iyi niyetli insanlar bankalarını
kaybetti. Garip şeyler oldu o dönem. BankExpress olayı vardı. Müfettiş
raporları geldi. Her şey yolunda. Hesaplara bir baktırdım durum korkunç! 350
milyon dolar patronun cebine gitmiş.
* Nasıl oldu bu?
Bankanın Hazine sorumlusuyla Genel Müdürünü getirttim.
Telefonları kapatıp güvenlikli bir odaya geçtik. Bir bankadan bir bankaya transferi
bile kolay olmayan parayı patronları gelip almış... Korkmaz Yiğit o parayla
MEDYA sahibi oldu daha sonra...
* Bankaları batırma kararını kim verdi sizce?
Vereceğim cevap KOMPLO olur. Ama Hazine'ye girilsin bakılsın.
Her şeyin belgesi var.
CATHERİNE HANIM 3 AYLIK VİZE İLE TÜRKİYE'YE GİRİYORDU
* Sizin de başınız TÜRKBANK yüzünden derde girdi!
Evet. Yüce Divan'a gittim. Her şeyi belgeleriyle ortaya
koydum. Alnımın akıyla çıktım. Demokrasi böyle bir şey zaten. Size bir görev
verilir ve gerektiğinde onun hesabı sorulur. Güneş Bey telefonu kapatırken ben
gereken cevabı almıştım. Lafın tamamı deliye söylenirdi! Belli ki Catherine
Derviş özel biriydi. Kısa bir araştırma yaptığınızda karşınıza şu bilgi
çıkıyordu: Polanya asıllı Yahudi bir ailenin kızıydı. Kızlık soyadı
STACHNIAK'tı... Washington'daki Georgetown Üniversitesi'nde İspanyolca ve
Fransızca eğitimi aldı. Çin'ce yüksek lisans yaptı. CIA'nın önemli adamlarını
bulundurduğu KONGRE KÜTÜPHANESİ'nde görev yaptı... En ilginci ise Kemal
Derviş'le evli olduğu söylenen Catherine Hanım, ÜÇ AYLIK VİZE ile Türkiye'ye
girebiliyordu! Eş kontenjanı bir işe yaramıyordu demek!
CİDDİYE ALMIYORUM
Eski Bakan Güneş Taner'in Meclis Darbeleri Araştırma
Komisyonu'nda gündeme getirdiği iddialara Paris'te akademik bir toplantıda
bulunan Kemal Derviş cevap verdi. İşte o konuşma.
* Catherine hanımla evli değil misiniz?
İddiaların hepsini okudum. Ancak ciddiye alınacak bir tarafı
yok. Catherine hanımla yıllardır evliyiz ve çok mutluyuz. Hatta Türkiye'den
gelen dostlarımızla sık sık birlikte evimizde yemek yiyoruz.
* Dava açmayı düşünüyor musunuz?
Her zaman böyle iddialarla karşılaştım. Birçoğunu duymazdan
geldim. Bunu da ciddiye almıyorum. Dava açsam, ciddiye aldığım anlamına gelir.
* Bu iddialar neden şimdi gündeme geldi?
Her şeyden önce bakanlık yapmış birinin kullandığı cümlelere
özen göstermesi gerekir. İnanın sebebini ben de bilmiyorum.
BAŞBAKAN ECEVİT'İ BİLE TAKMAZDI
O dönem Kemal Derviş'e en sıkı muhalefeti gösteren MHP'li
Bakan Enis Öksüz'e Hem Kemal Bey hem eşi Catherine soruldu.
* Kemal Derviş kimdi?
Özel yetkili özel bir insandı.
* Özel derken?
Efendim Bakanlar Kurulu'na girdiği halde ne Ecevit'i ne de
Bakanları takmazdı.
* Nasıl yani?
Boğaz'a yapılacak tüp geçit için kredi arıyorduk. Dünya
Bankası'ndan bize 14.9 faizle kredi buldu. Ben de Japonya'dan kredi buldum..
Hemde istedikleri faiz 0.75'ti. 40 yıl geri ödemeli. İlk 10 yıl ödemesizdi. Bu
PARAYA karşı çıktı. Bakanlar Kurulu elektriklendi. Osman Durmuş, İstemihan
Talay ve Yaşar Okuyan bana destek verdi. Ecevit, Derviş'e "Neden karşı
çıkıyorsunuz?" diye sordu. Cevap ilginçti: Dengemizi bozar! Masada buz
gibi hava esti. Ecevit ikna olmadığını belli edince çantasını topladı.
Toplantıyı terk etti. Hüsamettin Özkan "Ayıp ediyorsunuz. Böyle nezaketsizlik
olmaz" dedi. Dinlemedi. "Cumhurbaşkanı beni bekliyor" deyip
ayrıldı.
* Kimseyi dinlemez miydi?
Dinlemezdi. Herkesin üzerindeydi. Bir gün yüksek sesle
"Türkiye'de hiçbir şey tesadüfen olmuyor" dedim... Kimse ses
çıkaramadı. Liderler adamın peşinde koşuyorlardı. Para bulup getirdi. Ama
paranın nereye gittiğini takip edemedik. Özel bir görevi vardı. Yerli sermayeyi
biçerek YABANCILARA kapıları sonuna kadar açtı. Bankalar ve sigorta şirketleri
el değiştirdi. Çıkacaktık daha çok battık!
* Aranan kan bulundu deniyordu!
Evet! Basın böyle söylüyordu. Hazine, Merkez Bankası,
Başbakanlık ve MEDYA birlikte ülkeyi batırıyordu. Bir gün Baykal'a rastladım.
"Sakın bu adamı partinize almayın! Kim olduğunu bilmiyorsunuz!"
dedim. "Bakarız" deyip gitti. Adamlarını CHP'ye koydu. Sonra oranın
da icabına baktı!
* Güneş Taner, eşi Catherine Derviş'e "dikkat"
diyor. Sizin fikriniz ne?
Yaşantısı alışık olduğumuz kuralların dışındaydı. Oturup
kalktıkları insanlar vardı.
Umarım DEVLET takip etmiştir. Etmediyse yazık ki ne yazık!
Biz özel hayat diye fazla kurcalamadık. Hata yaptık.
* ABD Büyükelçisiyle sık sık görüştüğü iddiası vardı o
günlerde?
Evet görüşürlerdi. Bunu bilmeyen yoktu. Ama nedense benim
dışımda sesini çıkaran olmuyordu. Çok üzüldüğüm bir olay vardı. GSM ihalelerini
yaptık. Kasaya 1 milyar dolar koyduk. Ama kahraman Derviş'in reçeteleri
sayesinde o para da eriyip borca gitti! İhaleden sonra beni kutlayan Ecevit'in
yüzündeki ifadeyi hiç unutmam. Paralar gidince o teşekkürün de bir anlamı
kalmadı ya...
DERVİŞ KAYBOLDU KİMSE BULAMADI
Kemal Derviş, bakan olduğu dönemde ortadan kayboldu. Kimse
nerede olduğunu bilemedi. Rahmetli Ecevit "12 gündür bakanımı
bulamıyorum" diye dostlarına dert yandı.
Kaynak / Haberinvakti.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder