Ey Muhterem Efendi, sende bilirsin ki dava adamları satın alınamaz! Makam ve mansıba, şan ve şöhrete kanmaz, aldatılamaz! Kadın zafiyetleri yoktur, ne sarışın ne esmer nisa vız gelir! Yalakalık, dalkavukluk yapamaz, soytarılık lügatta yazmaz!

Satın alınamayız Efendi

Ey Efendi! Son Mehdisin, İslam aleminin önderisin diyenlere, kanma, diyenleri tanı!

Siz bir tanesiniz, hep haklısınız efendim .

İhale kovalamaz, iltimas yapmaz, rüşvet de almaz, alamaz!

Laf taşımaz, koğuculuk, büyücülük yapamaz, keza fitne çıkartamaz!

Ey Efendi, sende bilirsin ki dava adamları satın alınamaz!

Makam ve mansıba, şan ve şöhrete kanmaz, aldatılamaz!

Kadın zafiyetleri yoktur, ne sarışın ne esmer nisa vız gelir!

Yalakalık, dalkavukluk yapamaz, soytarılık lügatta yazmaz!

Gulul diye kamu hakkına giremez, kul hakkından hep korkar!

Haram yemez, yedirmez, işi ehline verir, başka türlü olamaz!

Tehdit, şantaj sökmez bu dava adamına, kimseden korkmaz!

Fişlesenizde, dişlesenizde, şişlesenizde teslim alamazsınız!

Yağ yakamaz, yağcı olamaz, yağdanlardan nefret eder, kaçar!

Allah’tan başka kimseden korkmaz, canı hulkunda durur hep!

Beyaz kefeni cebindedir, zulme rıza gösteremez, razı olamaz!

Zulme rıza gösteren zulme ortak olur, zalimi asla alkışlayamaz.

Emanete hıyanet etmez, vaadini yerine getirir, yalan söylemez!

Dünya kendisini ona sevdiremez, ruhunu tertemiz teslim eder!

İtibar, onur, gurur, kibir, gösteriş, kin, nefret, hasedin zerresi yoktur!

İntikam peşinde koşmaz, ayıpları örter,  gıybetçi, şerefsiz olamaz!

Aşktır mesleği, şükürdür azığı, sabırdır nasibi, tefekkür ihsan ihlasıdır!

Niyeti halistir, muradı kesindir, duruşu sağlamdır, yerinden oynamaz!

Pergel gibidir, bir ayağı merkezde durur, diğer ayağı iki cihanı gezer!

Kalbi hayatı vardır, gece hayatında teheccüd vardır, bar, pavyon yoktur!

Ruhu teskindir, her işte bir hayır vardır der de hikmetin tecellisini bekler!

Küfretmez, sövmez karanlık şahıslara, karanlığın kendisine düşmandır!

Fitne kazanı kaynatanlara acımasızdır, celallidir,  zira Hak hatrını gözetir!

Kızgınlığı fesat çıkartanlaradır, aman vermez aman dilemedikleri sürece!

Lanet etmez, bedduadan kaçınır, duası ıslah olanlaradır, gerisi havaledir!

Poker yüzlü değildir, maske takamaz, rengi, sazı, sözü bellidir!

Dansöz gibi kıvırtamaz, merttir, sözünün eridir, başkası olamaz!

 

Kalplerin Allah’ın elinde olduğunu bilir, haksızlığa tahammül edemez!

Ayrımcılık, eşitsizlik, hazımsızlık bulunmaz defterinde, davasına sadıktır!

Vefalıdır, vefasızlara üzülür, ama beklenti içinde değildir, müstağnidir!

Bir insan gönlü kazanmayı güneşin doğup battığı tüm servetlere değişmez!

İncinmez, incitmez, bir kalp kırmayı Kabe’yi yıkmaya eşdeğer görür, bilir!

Lafı eğip bükmez, her doğruyu her yerde söylemez ama mutlaka söylemelidir!

Krallık taslayanlara, kibre kapılanlara, egosu firavunlaşanlara hep dua eder!

Bin defa kazık yese bile bir kalbin hidayete ereceğini umsa susar, sabreder!

Ancak zulüm umumi helakete sebebiyet verecekse, dava adamı asla susamaz!

Eğer zulme susarsa dilsiz şeytan olmaktan çekinir, şeytana kul köle olamaz!

Putlara tapmaz, parayı, kadını, makamı saneme çeviren gizli şirk ehline acır!

Cehennemin lüzumsuz, cennetinde ucuz olmadığını bilir, ucuz mal alamaz!

Hz. Hızır’dan ders alır, mazlumun derdine devadır, hızlı, sorgusuz sualsiz yetişir!

Gariplerin dostudur, kalbi kırıkların ahbabıdır, arada Araf ehlinin imdatına koşar!

Siyasette politikada bezi sazı yoktur, araçlar ile amaçları karıştırmaz, karıştıramaz!

Kalp, ruh ve beden arasında birliği sağlamıştır, her yerde tecelli görür, teki soluklar!

Evlatları ölse, eşini kaybetse, akrabaları önünde idam edilse kılı dahi kımıldamaz!

Serveti, itibarı, mesleği, makamını kaybetse her halukarda çok şükür der, hamdeder!

İsyan edenler şeytana uyar, bilir dava adamı, Hz. Eyup sabrı vardır, hep sabreder!

Gaza, dolduruşa gelme, nefsini yokla, her hizmeti kendinde bilme, Allah’ı unutma!

Satın alınamayan dava adamlarını sakın ola yok etmeye kalkma yoksa yıkılır gidersin!

Yazarı : Faruk Arslan