Almanya
devlet kanalı ARD, “IŞİD’in
Avrupa’dan gelen militanları İstanbul’da bir gizli bürodan ‘yol harçlıklarını’
alarak Suriye ve Irak’a geçtiğini” öne sürdü.
ARD
muhabiri Ralph Sina’nın Avrupa Birliği
Komisyonu’nun adını vermediği üyelerine dayandırdığı habere göre, “Avrupa’dan
IŞİD’e katılan en az 2 bin militan var. Bunların 140’ı Hollandalı, 385’i
Belçikalı. Bunlar önce İstanbul’a uğrayarak Fatih’teki bir bürodan 400 dolar
harcırah alıyor ve Suriye’ye geçişleri sağlanıyor. Suriye’deki kamplarda askeri
eğitimden geçirilen bu militanlar IŞİD saflarında savaştıktan sonra yeniden
Avrupa’ya dönüyorlar. Bu durum da Avrupa ülkelerinin güvenliğini tehlikeye
atıyor. Halen Avrupa’da normal işine gidip gelen ancak, yıllık izinlerini
Suriye’deki IŞİD kamplarında geçiren çok sayıda militan bulunuyor. Şu anda
pasif olan bu kişiler, IŞİD tarafından günü geldiğinde Avrupa’da eylem yapmak
üzere pusuda bekliyor.”
Bu
haber birkaç gün önce yayınlandı ama yeni değil; son birkaç yıldır Avrupa ve
ABD medyasında yer alan benzerlerinden biri.
Öncekiler
gibi burada da doğru bilgiler eşliğinde ‘gizlenen bilgiler’ ve ‘kasıtlı hüküm’
var.
Açalım;
Haber
özetle şöyle diyor:
1:
IŞİD’in içinde Avrupa ülkelerinin vatandaşları var.
2: Bu
kişilerin Suriye’ye geçişlerine Türkiye izin veriyor.
Ancak
haberde cevaplarına yer verilmeyen önemli sorular var:
1: Bu
kişiler Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye nasıl çıkış yapabiliyor?
2:
‘Seyahat özgürlüğü’ gerekçesiyle engellenmiyorlar ise haklarında Türkiye’ye
bilgi veriliyor mu?
3: Bu
kişiler, demokratik Avrupa ülkelerinde IŞİD’e katılacak kadar nasıl
radikalleşebiliyor?
Bu
soruların cevaplarını arayalım:
Lübnan
asıllı Amerikalı eski FBI ajanı Ali Soufan’ın kurduğu Soufan
Group adına “Suriye’deki
Yabancı Savaşçılar” araştırmasını
yapan eski İngiliz ajanı Richard Barrett’in
derlediği bilgilere göre, IŞİD’in militan sayısı 12 bin ve bunların 3 bine
yakını Avrupa ülkelerinden gelmiş. ‘Resmi verilere göre’ sadece Fransa’dan
700, İngiltere’den 400, Belçika’dan
250, Almanya’dan 270, Hollanda’dan
120, Danimarka’dan 100’ün
üzerinde katılım var.
Bu
ülkelerden Türk makamlarına, “Suriye’ye geçmek üzere Türkiye’ye gelen
şüpheliler” şeklinde bir bildirim oldu mu? Yakın zamana kadar hayır. Son
zamanlarda az sayıda da olsa bildirim yapılmaya başlandı.
Örneğin,
İngiltere’nin Türkiye’ye sadece bildirilmiş 107 isim bildirdi.
Almanya,
hakkında soruşturma bulunan ve ‘takip’te olan bir Alman ailenin Türkiye’ye
çıkışına izin verdi, Türkiye’yi uyarmadı. Bu kişiler, yanlarında getirdikleri
‘patlayıcı malzeme’ ile Türkiye’de yakalandı!
Adı
verilmeyen bir başka Avrupa ülkesinin vatandaşı, bavulunda Kaleşnikof silah
parçaları ve mermiyle Türkiye’ye gelebildi; hakkında bilgi verilmedi, ancak
istihbarat çalışmasıyla yakalandı!
Avrupa,
Türkiye’yi her yıl gelen 35 milyon turiste havalanı ve sınır kapılarında
‘şüpheli’ muamelesi yapmak zorunda bıraktı.
Oysa
Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin Suriye sınırının 911 kilometre olduğunu; duvar
örmeden ve adım başı askeri birlik yerleştirmeden bu sınırların kontrol
edilemeyeceğini; bunun da mümkün olmadığını; ayrıca iç savaştan kaçan sivil
sığınmacılara karışarak sınır geçişlerinin mümkün olduğunu gayet iyi
biliyorlar.
Buna
rağmen bilgi vermemekte direniyor, sonra da “Türkiye savaşçıları Suriye’ye
geçiriyor” diyebiliyorlar...
* * *
Türkiye,
her zamanki gibi başının çaresine bakmak zorunda kalıyor...
Bakıyor
da...
- Ocak
2014’ten itibaren Türkiye’den ekipler, ABD ve İngiltere gibi ülkelere giderek
sınır kontrolü ve yabancı teröristlere ilişkin toplantılar yaptı.
-
Güvenlik ve istihbarat kurumlarından oluşturulan kalabalık bir ekip, 2014’ün
ilk aylarından itibaren Türkiye’ye giriş yapanlar arasında şüphelileri
ayıklamak üzere eğitildi. Bu ekip Risk Analiz Birimleri’ne (RAB) ayrılarak
Nisan’dan itibaren önemli havalimanları, sınır kapıları ve otogarlarda
görevlendirildi.
-
Gaziantep ve Şanlıurfa gibi kentlerde otogar kontrolleri sürekli hale
getirildi.
- RAB
ekipleri, turisleri rahatsız etmeden şüpheli gördüklerini pasaport
kontrollerinde farklı sorularla test etti, şüpheleri güçlendirenleri mükalata
aldı.
-
Bugüne kadar yapılan kontrollerde yurtdışından gelen 6 bine yakın kişi
havaalanından veya sınırdan geri gönderildi, binden fazlası da Türkiye’ye
girişinden sonra tespit edilerek sınırdışı edildi.
-
Sadece 4 ayda, 479 yabancı şüpheli bulundu, bunlardan 445’i mülakata alındı ve
107’sinin Türkiye’ye girişine izin verilmedi.
-
Genelkurmay da sınır güvenliği önlemlerini arttırdı, kontrolleri sıkılaştırdı.
* * *
Türkiye,
Avrupa’dan 3 yıldır hiç gelmeyen ‘bilgi’ desteğinin son aylarda ölçülü de olsa
geliyor olmasından memnun; ancak uluslar arası toplumdan daha aktif destek
bekliyor.
Aynı
zamanda, Avrupa’da radikalleşmenin 2010’dan bu yana giderek arttığı
gözlemlenmesine rağmen bunu önlemeye veya eyleme dönüşmesini engellemeye
yönelik tedbirlerin alınmamasını da not ediyor.
İngiliz
gazetesi Sunday Express, önceki gün “IŞİD’e katılan İngiliz vatandaşlarının
İngiltere’ye dönüşüne izin verilmeyeceğini” yazdı.
Rusya’nın,
Kafkasya’da kendileriyle çatışan Müslüman savaşçıların Suriye’ye gidişinden
memnun olduğu biliniyordu. Anlaşılan Batı ülkeleri, başlarına bela olanların
‘cihad’ bölgelerine gidip gelmemeleri için ideal bir yöntem bulmuş.
Bu
‘cihad’ bölgeleri bu iş için itinayla oluşturulmuş olmasın?
Star Gazetesi / Mustafa Kartoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder