Bir 'hakikat savaşçısı'sın sen!
Yıllardır dünyayı dolaşıyorum karış karış. Hem Batı'yı hem Doğu'yu, hem Kuzey'i hem de Güney'iyle...
Bir
de buna 12 yıl Londra'da yaşadığımı, Batı'yı, Batı'yı üreten, hâlen de bu
rolünü sürdüren Londra'dan, Londra'nın havasını soluyarak, entelektüel havasını
tarayarak, kültürel havasını yaşayarak yerinde/n tanıdığımı eklersem, burada
söyleyeceklerim bir karşılık bulur zihinlerde, herhalde...
Dünyayı
karış karış dolaşmak, yaşadığımız dünyayı üreten merkezlerden birinde uzunca
bir süre yaşamış olmak, bana teorik olarak yaptığım gözlemleri sınama imkânı
kazandırdı. Dünyanın bugün yaşadığı sorunların, nereden ve nasıl
kaynaklandığını görmeme imkân tanıdı.
Bu
yazıyı Afrika'nın, Asya'nın mazlum ve masum halkları üzerinde yıllarca yaptığım
gözlemlerden sonra önce Patani'de sonra da Moro'da gördüğüm ürpertici
manzaralar yazdırdı.
İNSANIN
ONURUNU KORUMAK İÇİN...
O
yüzden Batı'yla savaşıyorum ben! O yüzden kıtalar dolaşıyorum! Batı'nın, Batılı
sömürgenlerin, semirmiş kapitalistlerin gözyaşına boğduğu masum ve mazlum insanların
bir damla gözyaşını silmek için!
Sen
de savaşmalısın Batı'yla. Niçin? Batı'yı kutsadığı, Batı'nın dışındakileri
böcek olarak görerek Batı'nın tutsağına dönüştürdüğü için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Gücü kutsadığı, bütün 'güçsüzleri', güdülecek sürülere
dönüştürdüğü için!
Tıpkı
bir Nietzsche, bir Baudrillard, bir Tarkovsky, bir Gandi, bir Bediüzzaman, bir
Breton, bir Kropotkin, bir Necip Fazıl, bir Sezai Karakoç, bir İsmet Özel, bir
Nuri Pakdil gibi savaşmalısın Batı'yla! Niçin? Tıpkı onlar gibi, insanlığın
onurunu korumak için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Tanrı fikrini, hakikat fikrini, tabiatı, hayatı ve insanı
yokettiği, kendisini tanrılaştırmaya kalkıştığı için!
Savaşmalısın!
Yok olmamak için!
NİÇİN?
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Tanrı fikrini yok edenin, insanı da, tabiatı da yok ettiğini,
hayatı çölleştirdiğini gördüğün için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Ölçüsüzlüğü ölçü, değersizliği değer, sahte'yi hakikat,
köleleşmeyi özgürlük olarak dayattığı için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? İnsanı tüketen bir hayvana dönüştürerek insanı insanlığından
uzaklaştırdığı, duyarsızlaştırdığı, uyuttuğu için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? İnsanı, hızın, hazın, ayartının, bencilliğin, teknolojik
oyuncakların kölesi hâline getirerek 'öldürdüğü' için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? İnsanlık mirasının kaleleri Bağdat, Şam, Musul, Kimbuktu gibi
İslâm şehirlerini harabeye çevirdiği için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Batı'nın dışındaki dinlere, medeniyetlere, hayat hakkı
tanımadığı, insanlığın birikimini yok ettiği için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Bir avuç açgözlü, semirmiş kapitalistle dünyanın kaynaklarını
sömürdüğü, Afrika'yı açlığa mahkûm ettiği için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? İnsan hakları, özgürlükler diyerek Batı'ya itiraz edenleri
gözünün yaşına bakmadan havaya uçurduğu için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Dünyayı bir avuç sömürgenle yığınlar hâlinde sömürülen, orman
kanunlarıyla yönetilen arenaya dönüştürdüğü için!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Refahını, dünyanın zengin kaynaklarını talan ederek gerçekleştirdiği,
sonra da 'uygarlık' nutukları attığı için!
HAKİKAT
SAVAŞÇISI, ÖNCE BEN'İYLE SAVAŞMALI
Hakikati
yok edenlerle savaşmalısın. Ama önce Beninle! Benini yenemezsen hakikati
bulamaz, hiç bir şeyi yenemezsin!
Bir
hakikat savaşçısısın sen!
O
yüzden hakikati yok eden, insanı sahte'ye mahkûm eden Batı'yla savaşmalısın.
Ama önce ben'ini yenmelisin! Ben'ini yenemezsen hiç bir şeyi yenemezsin!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Bütün dinlerin, medeniyetlerin kökünü kazıyan, insanlığın
birikimini yok eden Batı'ya bile hayat hakkı tanımak için.
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Hakikati paçavraya çevirdiği, paçavrayı hakikat katına
yükselttiği, hakikat fikrini bile yok ettiği için!
Bir
hakikat savaşçısısın çünkü sen!
Savaşmalısın
Batı'yla! Niçin? Tabiatı tahrip ettiği, bir düğmeye basarak bütün insanlığı ve
tabiatı yok edecek silahlar icat ettiği için!
BATI,
HEP KÖTÜ MÜ?
Soruyorsun:
Batı, hep kötü mü? İyi tarafı yok mu? Var ama Batı'nın yaptığı iyilikler,
kötülüğünü ve kötülüklerini örtbas etmeye yarayan 'duvar'!
Yine
soruyorsun: Batı, yekpare mi?
Değil
tabii ki! Ama bu bir zoka! Bu zokayı yutmamalısın!
'Bakın,
Batı yekpare değil' diyerek, sömürülerini bu zokayla perdeleyip meşrulaştırıyor
Batılılar!
'DOĞU'NUN
HİÇ Mİ SUÇU YOK?
Batı'yı
anladık da, Doğu'nun hiç mi suçu yok, diyebilirsin burada.
Var!
Suç'un ne, suçlu'nun kim olduğunu karıştırmak! Ve Batı'nın bütün medeniyetlerin
kökünü kazıdığını unutmak!
Ayrıca
bil ki, 'Doğu' diye bir yer yok! Önce sömürgeciler, sonra da uyduları, suç
ortakları 'Doğu'yu talan etti. Ve Batı'ya köle etti. Doğu'yu sekülerleştirdi,
kapitalistleştirdi ve bitirdi.
Öyleyse
Özünü gürleştir, özgürleş!
DONDURUCU
KIŞI BAHARA ÇEVİRMEK İÇİN...
Evet
savaşmalısın Batı'yla! Niçin? İnsanlığı dondurucu, ölümcül kışa mahkûm ederek
bütün 'baharları' yok ettiği, bütün 'çiçekleri' öldürdüğü için!
Unutma:
Batı, insanlığın kışı, ölümü demek. Dünyayı sömürerek, başkalarının sırtından
yaşamak demek!
İnsanlığın
karşılaştığı ve yenildiği felâket!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder