28.08.2015

İsrail açıkça itiraf etti, Türkiye’de yapılan seçimlerin sonucu için “Erdoğan için kötü, İsrail için iyi” dedi. Erdoğan’a karşı Haçlı ittifakı!




Jerusalem Post gazetesinin seçim analizi, tüm gerçekliği apaçık ortaya koyuyor. Analizin manşeti aynen şöyle, “Erdoğan için kötü, İsrail için iyi”.


Türkiye’deki seçimler sonrası İsrail’de yaşanan sevincinin geri planını sorgulayan Haber7 Yazarı Taha Dağlı, bugünkü yazısında yine ilginç noktalara temas etti…


7 Haziran akşamından beri Amerika’dan Almanya’ya, İngiltere’den İsrail’e bayram coşkusu var. Ak Parti tek başına iktidar olamıyor diye seviniyorlar.


İsrail’in eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres çıktı konuştu, “bu seçim sonucu İsrail için olumlu, ben mutlu oldum” dedi.
Gazetelerin manşetlerinde “Erdoğan kaybetti” yazıldı, “artık rahatız” denildi.


Jerusalem Post gazetesinde Prof. Efraim İnbar’ın seçim analizi yayınlandı. Dertlerini çok da açık ifade ettiler, hiç eğip, bükmeden direk “ Erdoğan için kötü, İsrail için iyi” dediler.


“Ama bu yetmez” dediler, Türkiye’deki laiklere görev verdiler, o yazıda Ak Parti’yi kast ederek “laikler al aşağı ederse o zaman İsrail, Türkiye ilişkilerinde umutlanabilir” dediler.


PEKİ NEDİR O TÜRKİYE İLİŞKİLERİ, NASIL BİR İLİŞKİ O?


İlişkiden kast ettikleri, Türkiye’nin İsrail’e peş keş çekilmesi. Tıpkı Erdoğan’dan önce olduğu gibi.
Günlerdir anlatıyoruz, İsrail’in casuslarını, Mossad’ın ajanlarını, Türkiye’den Erdoğan kovdu. 1958’den bu yana İsrail için Türkiye çantada keklik bir ülkeydi, hep öyle oldu ama Erdoğan geldi, onların tezgahını başlarına yıktı.


Şimdi 7 Haziran seçiminden, Ak Parti’nin yüzde 41’le birinci olduğu o seçimden, zafer çıkarmaya çalışanların başında İsrail geliyor.


“Bir yara açtık, arkası gelir de Erdoğan hakikaten giderse, o zaman Türkiye bizim” diyorlar.
Çünkü Erdoğan, Türkiye’yi, ne İsrail’e ne de başka bir ülkeye meze etmedi. O yüzden küçük bir hasarda bayram sevinci yaşıyorlar, “o hasarın devamı gelsin” diye.


Yoksa bizim Parlamento seçimimizden onlara ne, haberlerini yaparlar, yorumların yaparlar, geçerler. Ama öyle değil, seçim öncesi destek atıyorlar, yol gösteriyorlar, seçim sonrası kutlama yapıyorlar, hedef gösteriyorlar, ortaklık sunuyorlar.


Yani direk ama direk bizim ülkemize müdahale etmeye kalkıyorlar.


17 Mart’ta İsrail’de seçim oldu. Netanyahu’nun partisi birinci çıktı, sonrasında koalisyon hükümeti kuruldu.
Kaçımız ilgilendik, kaçımıza dert oldu, hangi gazetemiz “Livni kaybetti” diye sevinç manşetleri attı, hangi yorumcumuz “Netanyahu kazandı” diye üzüldü veya sevindi?


Bize ne, İsrail seçiminde bizi ilgilendiren tek mesele Filistinlilerdir. O konuda da hangi İsrailli başa gelirse gelsin, hepsi Siyonist zihniyet olduğu için Filistinliler adına sonuç değişmiyor.


Peki bizim seçimimizden size ne? Yoksa Türkiye’de hala Türkiye’yi İsrail’e peş keş çekmek isteyenler mi var, paralel dostlar mı var, o İsrail gazeteleri ve televizyonları günlerdir yayın yapıyor, o dostlarına mı mesaj yolluyor?


HABER 7

 Erdoğan’a karşı Haçlı ittifakı!




Türkiye yarın sandık başına gidiyor. 13 yılda ‘Sessiz Devrim’e imza atan AK Parti’ye karşı birleşen cephe, hedefine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı oturtmuş durumda. Çoğu İsrail lobilerine yakın Batı basını, Erdoğan’ın durdurulması yönünde kampanya yürütürken, Türkiye’de ise Paralel örgüt medyası ile uzantıları aynı ittifakta yer alıyor.


Yarın yapılacak milletvekili genel seçimlerinde yarışın AK Parti, CHP, MHP ve HDP arasında geçmesi beklenirken, içeride paralel örgüt medyası ve uzantıları, dışarıda ise New York Times, The Guardian, Financial Times ve Economist gibi yayın organlarında, alışılmışın dışında bir Erdoğan düşmanlığı dikkat çekiyor. Yayınlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında Müslümen halk da tahkir edilirken, sandığa gideceke seçmen korkutulmaya çılışılıyor. Hedeflerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı koyarak, “Erdoğan seçimden galip çıkıp, güç kazanmamalı” manşetleri atan gazeteler, Türkiye’yi Paralel Yapı ağıyla sarıp, sır bilgileri yabancı ülkelere veren FETÖ’nün başı Fethullah Gülen için ise “Karizmatik vaiz” analizleri yayınladı. Türkiye’de de Zaman, Cumhuriyet, Taraf, Hürriyet, Sözcü ve Posta gibi gazeteler de manşetten Erdoğan’ı hedefine koyarak kutsal ittifaka katıldı.


Medya ile savaşıyor iddiası


Türkiye’de genel seçimlere katılmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı ve yerli basının manşetlerindeki hedefi oldu. Haçlı İttifakı’na benzeyen dış ve iç ortaklı medya saldırısında Batılı yayın organları, Erdoğan’ı 7 Haziran seçimlerinin tarafı haline getirmekte başı çekti. İngiliz yayın organı The Guardian gazetesinin yazarı Simon Tisdal, seçimlerde hile yapılacağı iddialarını gündeme taşıdı. Aynı makalesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan için “gergin” diyen Tisdal,Erdoğan’ın iyi geçinemediği medya ile savaştığını yazdı. İngiliz The Guardian gazetesinin baş yazısında da aynen şu yazıldı: “Tam Batılılaşmamış, yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemez.” İngiliz yayın organı Financial Times, başyazısında da ise Cumhurbaşkanı Erdoğan hedef alınarak, Meclis çoğunluğundan başkanlık sistemi çıkmasının “Türkiye için kötü olacağı” tehdidinde bulunuluyor. Bununla da yetinmeyen Financial Times, “Kürt yanlısı bir koalisyon olsa da, laik Türklerden, liberallerden ve solculardan destek alan Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin tarihin gidişatını” değiştirebileceğini” savunarak, Erdoğan’a fazla güç verilmesi feci olur” diye tehdidi sürdürüyor. W.S Journal da seçim sürecini “kazanmak ya da batmak” meselesi olarak yorumladı.


Haber değil hakaret


İngiliz yayın organlarından Economist dergisi son sayısındaki makalesinde AK Parti’nin 7 Haziran’da iyi bir sonuç alamayacağını savunarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı diline doladı. Economist, “Doğrudan seçilen ilk cumhurbaşkanı olan, AKP’nin eski karizmatik başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, giderek daha despotik ve erişilmez oldu” dedi. Oyları etkilemek için de “Ayrıca bazı muhalefet partileri artık daha çekici oldu” ifadesini kullandı. Makalesinin sonunda yine Erdoğan’a saldıran Economist, HDP’ye giden oylar için ‘Erdoğan’ı durdurmanın tek yolu’ olduğu için. Bu büyük bir değişim” ifadelerine yer verdi.


İçerde de şer cephesi


Batı’da Erdoğan karşıtı kampanyanın kaynağını ise paralel örgüt ve Türkiye’de yayın yapan bazı medya organları oluşturuyor. Hürriyet, Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Mursi için idam kararını Erdoğan’ın da yüzde 52 oy ile Cumhurbaşkanı seçilmesine vurguyla haberleştirdi. Yetmedi, başyazı ile Erdoğan’a meydan okudu. Zaman her gün Erdoğan hakkında iftiralar kaleme aldı. Taraf, Paralel Yapı’nın sözcülüğünü üstlendi. Cumhuriyet, MİT’e ait TIR’lara ait olduğunu öne sürüdüğü görüntülerle saldırıda bulunurken Posta, Sözcü ve Bugün gazeteleri de asılsız iddialarla Batı basınını aratmadı.


Kaynakları Fuat Avni


İngiliz merkezli BBC Türkçe de, FETÖ’nün Twitter trolü Fuat Avni’nin iddialarına dayandırdığı yazısında sözü Erdoğan’a getirerek, Erdoğan’ın Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı “hapsetmeye yemin ettiği”, hafta boyunca BBC, CNN ve New York Times’a “çattığı” iddia edildi.


FETÖ lideri karizmatikmiş


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedefine koyan Batı medyası FETÖ’nün elebaşı Fethullah Gülen’i ise cilalıyor. Örneğin New York Times, Gülen için “Karizmatik vaiz” dedi. Aynı gazete “Erdoğan için “artık yoldan çıktı” ifadelerine yer verdi. Yahudi lobileriyle sıkı ilişkisi bilinen gazete, Fethullah Gülen’den bahsederken ise “karizmatik vaiz” ifadesine başvuruyor. Ayrıca Fethullah Gülen’in gülümserken özenle çekilmiş, “sempatik” bir fotoğrafının kullanıldığı da görülüyor.


Müdahale istedi


ABD’li New York Times gazetesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedefe koyan bir makale yayınladı. Makaleyi de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için Twitter’den “Hangi liderin Beyaz Saray’dan 30 kat daha büyük 1150 odalı bir sarayı var” sorusuyla duyurdu. Yarınki seçimleri referandum olaram yorumlayan gazete, saldırı dolu yazısında “Erdoğan, demokrasi yolundan saptı, 10 yılı aşkın bir süreyi siyasi muhaliflerini susturarak ve güç toplayarak harcadı. Şimdi de cumhurbaşkanlığındaki gücünü konsolide etmek için Anayasa’yı yeniden yazmanın eşiğinde olabilir. Siyasette ordunun etkisini azalttıktan sonra Erdoğan, temel olarak Putin gibi davrandı, 10 yılı aşkın bir süre başbakan olarak tatbik ettiği güç ve ayrıcalıkları, geçen Ağustos’ta ülkenin doğrudan seçilmiş ilk lideri olarak geçtiği Cumhurbaşkanlığı’na katıyor.” dedi. Birkaç gün önce de Amerika’nın en güçlü gazetesi, Yahudilerin sesi The New York Times’ta, NATO’nun Türkiye’ye müdahale etmesi çağrısı yapılmıştı! Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, New York Times’in iftiralarına Twitter’den yazdığı, “Hangi gazete anti-Erdoğan lobinin avukatı olarak hizmet vermektedir?” sözleriyle yanıt verdi.


Erdoğan: Bizans’ın kalıntıları


Seçim arefesi AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden Türkiye’ye kaos senaryosu yazmaya kılkışılırken, bu durum Erdoğan’ın önceki gün Sivas’ta yaptığı açıklamaları akıllara getirdi. 30 Mayıs’ta Yenikapı’da düzenlenen fetih şenliklerine değinen Erdoğan, “30 Mayıs’ta fetih şenlikleri yaptık. Bu coşkuyu maalesef birileri hazmedemedi. Bu hazmedemeyenler güya ulusalcı, güya milliyetçi ve Cumhurbaşkanlığı makamının himayesinde yapılan şenlikleri hazmedemediler. Bizans dünde kaldı zannetmeyin bugün de Bizans’ın kalıntıları var. Ama biz onlara rağmen yürüyoruz” dedi.


(STAR)


4 yorum:

  1. Allah fırsat vermesin o ŞERREFSİZ YAHUDİ DOMUZUNA

    YanıtlaSil
  2. Tamamen yalan israille ticaret bunların döneminde tavan yaptı ırak pkk petrolünü bunların gemileri israile taşıyor bu hükümet yerli tohumu yasakladı yok etti israilin soysuz tohumuna. Trilyonlar ödeniyor her yıl çünkü bu yıl ek seneye yok memleketi batırdılar

    YanıtlaSil
  3. �� şunu yazmak için ayiracagin zamana gidip şerefinle çalışıp trollukten kurtulur şerefin namusunla yasarsin diicem de 2 si de eminim ki senin için birşey ifade etmiyor .

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil