IŞİD’in Suriye’deki katliamları sürerken, Türkiye’ye giriş
yapan mülteci sayısı 130 bini aştı... Güneydoğu’da devlet ve millet muhacir
kardeşlerini şefkatle kucakladı... Belediyelerin gıda yardımında bulunduğu
mazlum aileler; okul, park, düğün salonları ve kullanılmayan binalara yerleştiriliyor.
Gerçek bir müslüman olan kişi, sulh, salah, selamet, güven,
emniyet, huzur, ve saadetin kaynağı olacak, hem fert hem de toplum boyutunda
asla zarar vermeyen ve zarar görmeyen bir karakter sergileyecektir. Bundan
dolayıdır ki ; sonsuza kadar ışık tutan yukarıda geçen mübarek hadis-i şerif
“Müslüman olan kişi diğer müslümanlara diliyle de eliyle de zarar vermemelidir.
Müslüman müslümana güven, huzur, saadet kaynağı olmalıdır” diye
hüküm koyarken diğer yandan da “zaten müslüman olan, başka müslümanlara diliyle
olsun, eliyle olsun zarar vermez! Ve müslüman, ancak diğer müslümanların kendisinin dilinden ve
elinden emin, salim olunan kimsedir!” diyerek gerçek bir müslüman vasfını,
ahlaki yapısını ve karakterini haber vermektedir ki bu özellikler fert, aile,
toplum ve tüm müslümanlar açısından değerlendirilmelidir.
İlahi öğretilere uyarsak ahirzaman dünyasında yaşayan
müslümanlar (mezhebi, ırki, coğrafi…)farklılıklaratakılmadan ve bunları büyük sorunlar haline getirmeden,
İslamın ve İslam Ümmetinin geleceğine kilitlenerek “Ümitvar olun…en gür sada
İslamın sadası olacaktır.
Diyerek müjde veren Bediüzzaman Hazretlerinin o nur saçan
ferasetiyle bakarak “birbirlerini tamamlayan “KARDEŞLER” durumuna gelir.
“Bir vücudun uzuvları” ve “Aynı binanın tuğlaları” hükmünde
olur.Birrü Takva ‘da yardımlaşma”, “Hayırlarda yarışma-koşuşma” ve “Müslüman
kardeşini kendi nefsine tercih etme” gibi ulvi hasletler, ahlaki değerler
görülmeye başlar.
İşte böyle bir toplumda ve dünyada gerçekten kardeş olanlar
birbirlerinden emin olur; birbirine zarar vermeyi hayal bile etmez! Bir vücudun
organları şeklinde olan müslümanlar birbirlerini rencide etmez, birbirlerini
köstekleyici rol oynamaz (bir vücutta iki el birbirleriyle hiç kavga ederler
mi, iki göz birbirlerine hiç hased ve düşmanlık ederler mi ya da organların
birbirlerinden farklı olması onların savaşmasına sebep olur mu?!…) aksine
yardımcı ve birbirini tamamlayıcı olur… aynı
binanın tuğlaları durumunda olanlar, birbirine “ GÜVEN ve EMNİYET”
telkin eder
Elele omuz omuza o mukaddes binayı vücuda getirir ve bir
“BÜNYANUN MARSUS” (kurşunla kaynamış-kaynaşmış bir yapı)özelliğini taşır…
Kur’anın ve Sünnetin yani İslam’ın İlahi Öğretisi, işte böyle bir yapının
oluşmasını hedef almış “ANCAK MÜ’MİNLER KARDEŞTİR.” (Hucurat : 10) ayetiyle tüm
Muhammed (s.a.v) Ümmetine emr-i ferman eylemiştir.
Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın. Dağılıp ayrılmayın ve
Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O
kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler
oldunuz. Yine siz tam bir ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı.
Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size âyetlerini işte böyle
açıklar." (Al-i İmrân, 3/103).
Peygamberimiz
(s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: "Hiçbiriniz kendi nefsiniz için arzu ettiğinizi
kardeşiniz için etmedikçe iman etmiş olmaz" (Buhârî, imân, 7).
“Kim bir cana kıymamış, ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış
olan bir canı öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onu
yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur.” (Mâide sûresi, 5/32)
Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve
birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu
zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa
tutulurlar.” (Buhârî, Edeb 27; Müslim,
Birr 66)
“Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık
yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren
kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı
giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini
giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin
ayıp ve kusurunu örter.” (Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58)
Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona hiyânet etmez, yalan
söylemez ve yardımı terketmez. Her Müslümanın, diğer Müslümana ırzı, malı ve
kanı haramdır. Takvâ buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor
ve hakir görmesi yeter.” (Tirmizî, Birr
18)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder