AK Parti bu seçimde tek başına hükümet kurma başarısı elde edemedi. Yüzde 41 oyla birinci parti oldu. Kendisinden sonra gelen partiye 15 puan fark attı ve peşinden gelen iki partinin toplamı kadar oy topladı.
Bana göre seçimin hayırlı bir mesajı, Erdoğan'ı diktatörleşmekle suçlayanlar karşısında ortaya çıkardığı durumdur. Bir diktatör halkın oylarıyla sınırlanmaz, kendini sınırlayacak bir halkın oyuna asla başvurmaz.
Ne demişti Ayetinde Yüce Allah?"
Ne demişti Ayetinde Yüce Allah?"
Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın.
Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz."
(Âl-i İmrân Suresi, 139. ayet)
Durmak yok!Delicesine mücadeleye devam!
Mücadeleye devam! Durmayın!
Birbirinize kenetlenin!
Birbirinize daha çok kenetlenin!
Artık saflar belli olacak!Ya onlar!Ya biz!Bu ülkedeki mücadele haç ile hilalin mücadelesidir !
Vakit AK Partideki hain ve iş bozanları ayırıp , Bir an evel YeniAK YENİ AK PARTİYİ KURMAK , vaktidir.
Vakit, Sayın Erdoğan’a sahip çıkma vaktidir!..
Vakit, Sayın Erdoğan’ı “dışlamayı” telkin eden “teklif” sahiplerine “hayır”deme vaktidir!..
Vakit, tehditlere, şantajlara “rest” çekme vaktidir!..
Vakit, “tezgâhı” bozma, “yalan” vaatlerde bulunanları “dertleriyle” baş başa bırakma vaktidir!..
Sürekli fitnenin pompalandığı, biz duygusunun yok edilmeye çalışıldığı,
helalleşme yerine hesaplaşma planlarının yapıldığı, esen bahar rüzgârlarından
korkanların hazan fırtınaları estirmeye çalıştığı bir ortamda 7 Haziran’da çok
partili tarihimizin en önemli seçimlerinden biriidi .
“Birileri, birimizden yanaymış gibi görünerek aramızda sıkıntı
oluşturmaya çalışabilirler. Bunu yapanlar da var. Ben kişinin geçmişine
bakarım, kritik aşamalarda hangi pozisyonda olmuş, kimlerle işbirliği içine
girmiş…
Dava için ne yapmış, ne
kadar gözyaşı dökmüş…
Kişileri değerlendirme kriterlerimde bunlar önde gelir.”
Halk içinde , Çoklarının kendilerince “küçük” hesapları vardı .
7 HAZİRAN'DA MİLLET HATA YAPTIĞINI ANLADITurgut ÖZAL gitsin .
Herşey düzelir diyenlerin ülkeyi ne hale getirdiklerini bildiğimiz için AK Parti'ye oyumuzu verdik .
Başkanlık sistemi için muhalefet ve yabancı gazeteler aynı şeyleri söyledi. Çünkü kaynakları tek, aynı yere hizmet ettiler. Biz seçim değil harp geçirdik. İçerde ve dışarıda iktidara karşı bir ittifak gördük. AK Parti gibi maddi manevi kalkınma yapan bir partiyi düşürmek için vicdani ve akli hiçbir sebep olamaz.
Diriliş hamlesini sabote etmekti. Vesayet dönemini yeniden başlatmak, bağımlı, iradesiz, savrulan, dayatma ve tayin edilen rollerle zayıf bir siyasi iktidar dönemini başlatmaktı.
Başkalarının yanlışlarından önce kendi içimizdeki yanlışları düzeltmemiz lazım anlayışından hareketle önce iğneyi kendine batırıp biz nerede yanlış yaptık diye iyice düşünülmelidir. Peki, neydi bu yanlışlar?
Millet 7 Haziran'da hata yaptığını her geçen gün daha fazla anlıyor.
CHP'NİN AMACI HDP'YE BARAJ GEÇİRMEKTİ
CHP'nin alametifarikası din karşıtlığı, MHP'nin alametifarikası ırkçılık, HDP'ninki de ermeni güdümlü olmasıdır.
CHP'NİN AMACI HDP'YE BARAJ GEÇİRMEKTİ
CHP'nin alametifarikası din karşıtlığı, MHP'nin alametifarikası ırkçılık, HDP'ninki de ermeni güdümlü olmasıdır.
Bir milyon oyum olsa, imanım icabı hepsini yine AK Parti'ye veririm.
CHP %35 oy hedefleyerek zaten iktidara gelmek istemedi. Amaç HDP'nin barajı geçmesini sağlamaktı.
Millet CHP'den daha kötü bir parti olamayacağı düşüncesiyle yıllardır merkez sağ partilere yöneliyor.
AK PARTİ'NİN İKTİDARI İÇİN DUALAR EDİLDİ
Filistin'de, Kosova'da, Sudan'da AK Parti'nin iktidara gelebilmesi için dualar edildi.
AK PARTİ'NİN İKTİDARI İÇİN DUALAR EDİLDİ
Filistin'de, Kosova'da, Sudan'da AK Parti'nin iktidara gelebilmesi için dualar edildi.
One Minute' çıkışını Yahudilere yapabilecek dünyada başka hiç kimse yoktur.
CHP, MHP, HDP, SP, BBP ve Paralel terör örgütü yani “Paralel harekât partisi” ortak üst aklın emir ve desteğinde Erdoğan düşmanlığıyla AK
Parti’ye savaş açmış durumda.
Bu kirli birleşim barış sürecinin tamamlanması, sivil anayasanın
çıkarılması, toplumsal uzlaşının sağlanması gibi ülke için önemli meseleler
üzerinde çalışmak, konuşmak yerine Türk siyasetini kendi çıkarları
doğrultusunda dizayn edebilmek, algı operasyonları ve siyaset mühendisliği
yaparak sahte bir toplumsal yakınlaşma, ilkesiz, halksız bir seçim hazırlığı ve
kuşatıcılık için gayret gösterdiler .
Son sözü millet söyledi. Milli irade ne derse o...
Yahudi-Haçlı ortaklığı ve yerli aktörlerinin tüm karanlık ve
çirkin oyunlarına, AK Parti nefretinden gözü dönmüş çevrelerin 28 Şubat türü siyasi
mühendisliklerine rağmen milletin verdiği mesaj hezimet değil, AK Parti’ye bir
uyarıdır.
Millet aklınca Ak Parti’ye titre ve kendine gel, pragmatist yaklaşımları
bırak, şımardın, böbürlendin, artık özüne dön dedi.
Türkiye’nin büyümesine, gelişmesine, yerlileşip
bağımsızlaşmasına, lider ülke konumuna gelmesine karşı, karşıt siyasi,
ideolojik çevreleri AK Parti karşısında tek cepheye dönüştüren üst akıl kendi
buyruklarını emir telakki eden bir iktidar olmadığı için AK Parti hükümetinden
ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan rahatsızdı ve kirli emellerini hayata geçirebilmek
için değişim istiyordu.
Çünkü AK Parti iktidarını devirmek Türkiye’yi
durdurmaktı.
Diriliş hamlesini sabote etmekti. Vesayet dönemini yeniden başlatmak, bağımlı, iradesiz, savrulan, dayatma ve tayin edilen rollerle zayıf bir siyasi iktidar dönemini başlatmaktı.
Başkalarının yanlışlarından önce kendi içimizdeki yanlışları düzeltmemiz lazım anlayışından hareketle önce iğneyi kendine batırıp biz nerede yanlış yaptık diye iyice düşünülmelidir. Peki, neydi bu yanlışlar?
ŞİMDİ MUHASEBE ZAMANIDIR. Geçmişin
muhasebesinin, geleceğin planlamasının yapılma zamanıdır. Ciddi sorgulamalar
eşliğinde tabanın sesine kulak vermek, kuruluş ruhuna dönmek, AK Parti’nin tek
kurtuluş reçetesidir.
İçinden 2 cumhurbaşkanı ve 3 başbakan çıkarmış olan AK Parti 13
yıllık başarının altında doğal olarak yıprandı.
AK Parti, tabanın sesine kulak vererek yüzde 10 kayıp konusunda ciddi
bir araştırma yapmalı ve teşkilatlarını gözden geçirmelidir. Milli yapılanmaya
hız verilip yanaşma ve yamalar bünyeden atmalı, halktan kopmuş ve
AK Parti’yi dualarıyla zirveye taşıyıp, çileye talip gayret
sahibi insanlar önemsenmedi, hatta itildi. Misyonun çilekeşlerine devşirmeler
kadar kıymet verilmedi.
Servet ve makam sahibi olanların bazıları geldikleri yeri
unuttu.
Parti teşkilatları ile sermaye sahipleri kirli ihale
ortaklıklarında buluştular.
Makam sahipleri halkın arasına karışmak yerine zengin
sofralarına konuk olmayı tercih eder oldu.
AK Parti’yle büyüyüp makam ve servet sahibi olanlar sahip
oldukları serveti ve gücü doğru kullanmadılar. Servet ve iktidar sahibi kimi
kişiler içinden çıktıkları topluma yabancılaştılar.
AK kadrolar halk buluşmalarında ve dini halkalarda, iş
konuşulmayan, VIP katılımı olmayan hiçbir yerde görünmez oldular.
Partinin esas omurgası olan kadrolar tasfiye edilip devre dışı
bırakıldı, işlevsiz kılındı ve partinin ipleri menfaatçi bir güruha teslim
edildi.
Pensilvanya’nın direktifleriyle, İstanbul sermayesinin yasadışı
muhalefet yöntem ve araçlarıyla, Türkiye’nin gelişip büyümesine tahammülü
olmayan dış güçlerin tasmalı, barkodlu beslemeleriyle aynı çizgide yüründü.
İstişareye önem verilmedi, ortak akıl kullanılmadı, sahip olunan
güç kontrol edilemedi. Sözlerde, davranışlarda, uygulamalarda ölçü
tutturulamadı. Bu bağlamda iktidar gücünün efendisi olmak yerine kölesi
durumuna düşüldü.
Kontrolsüz güç, aklı devre dışı bıraktı, iktidar sahibini sarhoş
edip ölçüsüz cesaret verdi. Had aşıldı, itidal kayboldu, ifrat-tefrit başladı.
Kararlar makul ve mantıklı olmaktan çıktı, muktedirlik duygusu benliği sardı,
büyüklük vehmine kapılanların ayakları yerden kesildi. Dayanılmaz tutkular,
beklenmedik arzular gelişti, hak ve hakikatten uzaklaşıldı, adalet duygusu
zayıfladı, sadece kendi aklını beğenenler çoğaldı.
Sonuç olarak; başarı algılarını AK Parti’nin başarısızlığı
üzerine bina eden CHP, MHP ve HDP’nin aksine AK Parti, özeleştirisini
tamamlamalı ve bunu bir hükümet arayışı ile gölgelememelidir. Yarınlar daha ak,
daha aydınlık olacaktır inşallah.
Çeşitli provokatif eylemlerle ülkede kargaşa çıkarmaya çalışan bu
şer odaklarına karşı vicdanımın sesini dinleyerek niçin AK Parti sorusunun
cevabını vermeye çalışalım.
Marmaray, hızlı trenler, havaalanları,
610 yeni elektrik santrali,
(51’i devlet) üniversiteler,
48 yeni stadyum,
343 yeni spor salonu, olimpik ve yarı olimpik yüzme havuzları
(28 havuz yapıldı, 48 daha yapılıyor),
yeni tiyatro sahneleri, metrolar, tüneller (50 km’den 207 km’ye
çıktı),
raylı sistemler, barajlar,
234 yeni öğrenci yurdu,
119 yeni gençlik merkezi,
nükleer santral,
modern bölünmüş yollar,
modern adliye sarayları,
yerli marka otomobil projesi,
insansız hava aracı,
milli silahlar,
Altay milli tankı,
milli helikopter,
sismik araştırma gemisi,
boğazın altına tüp geçit,
yeni şehir hastaneleri,
81 ile ücretsiz kanser tarama merkezi,
yatağa bağlı hastalara evlerinde bakım,
tersane, liman, geri dönüşüm tesisleri,
Türkiye’nin ilk yerli füze yakıtı,
bor projelerine destek,
elektrikli araç projelerine destek,
yerli lazer silahı projelerine destek,
88 yeni organize sanayi bölgesi,
dar gelirliye konut,
başörtüsü serbestisi,
Hz. Muhammed’in hayatı ve Kuran seçmeli ders,
uzaya uydu fırlatma,
uçak, gemi ve helikopter ambulansları,
79 yeni hastane YAPILDI.
Hastane yatak sayısı (13845 yeni yatak), yoğun bakım yatağı %793
(6891 yeni yatak), yeni doğan yatağı %405 (2695 yeni yatak), mr cihazı sayısı
44 (278 yeni cihaz), tomografi cihazı sayısı %277 (335 yeni cihaz), ultrason
cihazı sayısı %428 (2121 yeni cihaz), diyaliz cihazı sayısı %212 (3201 yeni
cihaz), ağız ve diş sağlığı merkezi sayısı %800 (112 yeni merkez),
yeşil alan miktarı (3 milyar 250 milyon fidan), orman miktarı
(1.7 milyon hektar), milli park sayısı (7 yeni milli park), tabiat parkı sayısı
(167 yeni tabiat parkı), temiz plaj sayısı,
KOBİ destekleri (172 kat),
savunma sanayisi yerlilik oranı (%24’ten %55’e),
açılan işyeri sayısı,
tıbbi atık sterilizasyon ünitesi (40 adet yeni), turist sayısı, öğrenci sayısı,
öğrenci bursları,
doğalgazlı il sayısı, içme suyu ulaşan insan sayısı (52.178
üniteye içme suyu götürüldü), içme suyu arıtma tesisi sayısını (%36’dan
%56’ya), atık su arıtma tesisi sayısını (145 tesisten 563 tesise yükseltildi),
ülkenin elektrik
üretimini (129 milyar kwh’den 250 milyar kwh’ye), ortalama yaşam süresi, okuma
yazma oranı, okullaşma oranı, tarımsal üretimi, çiftçi destekleri, halka sosyal
destekler, TİKA projeleri (2.241’den 13.000’e yükseltildi),
şehit ve gazilere destek,
eğitim ve sağlık harcamaları,
bebek-çocuk aşılama oranı,
kişi başına düşen doktor,
hemşire ve ebe oranı,
ülkenin altın rezervi (1 milyar $’dan 19,5 milyar $’a
çıkartıldı),
yurtdışı temsilcilik sayısı (163 den 221’e),
MB döviz rezervleri (28,1
milyar $’dan 120-125 milyar $’lara) ARTIRILDI.
Asgari ücret %415, en düşük SSK emekli aylığı %317, ortalama
memur maaşı %329, en düşük memur maaşı %435, öğretmen maaşı %317, muhtar maaşı
%794, muhtaç güçsüz kimsesiz aylıkları %478, engelli ve yaşlı maaşı % 1000 ARTIRILDI.
Dünyanın 3. deniz dolgulu havalimanı (Ordu-Giresun), dünyanın 6.
en yüksek barajı (Deriner barajı), dünyanın 3. en yüksek barajı (Yusufeli
barajı),
dünyanın 7. büyük
havaalanı, dünyanın tek deniz altı boru sistemi ile su taşıması (KKTC su temini
projesi),
dünyanın en derin batırma
tüneli (Marmaray),
dünyanın 4.büyük köprüsünü içeren otoyol projesi (Gebze İzmir
otoyol projesi),
dünyanın 3. büyük tohum
gen bankası,
Avrupa’nın 2.büyük milli botanik bahçesi, dünyanın 5. en uzun
sulama tüneli (mavi tünel projesi KONYA) YAPILDI.
Ağaçlandırmada dünya 3.sü,
insansız hava aracı
üreten dünyada 3. ülke,
dünyada tramvay üreten 6 ülkeden birisi,
Avrupa’nın 6. Dünya’nın 8. hızlı trene sahip ülkesi,
dünyanın 6. en çok turist
çeken ülkesi,
tarımsal üretimde Avrupa 1.si, dünya 7.si, mavi bayraklı (temiz)
plaj sayısında dünya 2.si OLUNDU.
Öğrenciye ders kitabı, süt, tablet, okullara bilgisayar, akıllı
tahta (85.000 tane dağıtıldı), projeksiyon (160.000 tane) DAĞITILDI.
Enflasyon %29,7’den tek haneli rakamlara, faizler %63 den
%8-10’a, bütçe açığı den %1.3’e, trafikte ölüm oranı 5.7’den 2.3’e, kamu borcu
%74’ten %33’e DÜŞÜRÜLDÜ.
Türkiye’nin ilk tohum GEN bankası, Türkiye’nin ilk milli botanik
bahçesiAÇILDI.
Teknopark sayısı 2’den 37’ye ÇIKARILDI.
Dünyada ilk defa iki kıta yeraltından su tüneli ile (Melen
Projesi)BİRLEŞTİRİLDİ.
Türk Hava Yolları Avrupa’nın en iyi hava yolları ödüllerini TOPLADI.
Müteahhitlik sektöründe Türk müteahhitler Dünya’da 2.sıraya YÜKSELDİ.
Ekonomi yıllık ortalama %5 BÜYÜDÜ.
IMF’ye borç BİTİRİLDİ.
Hava kirliliği, çöp sorunu çözüldü. 81 ile MOBESE sistemi KURULDU.
Katsayı zulmü YOK EDİLDİ.
Üniversite harçları KALDIRILDI.
Dünyanın 4. deniz dolgulu havalimanının yapımına (Rize-Artvin
Havalimanı) BAŞLANDI.
Binlerce tarihi eserimiz yurda (85 eser) GETİRİLDİ.
Binlerce tarihi yapı restore (4.000 varlık) EDİLDİ.
Orhun Abidelerine giden 48 Km asfalt YOL YAPILDI.
Özel eğitime ihtiyacı olan 56.000’i aşkın öğrenci ücretsiz TAŞINDI.
2002-2015 AK Parti döneminde, 2002’deki gibi her 100 TL verginin
85 TL’si faize GİTMEDİ,
85 TL’si icraatlara gitti ve BÜYÜDÜK, BÜYÜYORUZ ve GELİŞİYORUZ.
85 TL’si icraatlara gitti ve BÜYÜDÜK, BÜYÜYORUZ ve GELİŞİYORUZ.
Muhalefetteyken “bol keseden vaat, her kişinin işi”. İktidarda “icraatları
sıralamak, er kişinin işi”dir. “Paralel harekât partisi” konuşuyor AK Parti yapıyor.
DERLEME / Abdullah Bin Ali
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder